Whiplash’i izlemiş miydiniz? İlk filmini 24 yaşında çekmiş, 1985 doğumlu Damien Chazelle’in gerçekten ancak 1955 doğumlu insanlarda görülecek bir olgunluk ve ustalıkla döşediği, çok da övülmüş ve takdir edilmiş bir filmdi. Müzikal mükemmeliyet uğruna feda edilebilecek şeylerden ve öğretmen – öğrenci ilişkisi içerisinde neyin kabul edilebilir olduğundan söz eden, çok zekice, çok büyüleyici ve çok da karanlık bir filmdi.

O yüzden, Chazelle’in bir sonraki işi dev şaşırtıcı. Bir müzikal olması elbette sürpriz değil, Amerikalı yönetmenin ilk uzun metrajı Guy and Madeline on a Park Bench de bir müzikaldi. Bu yüzden yeni filmi La La Land’in de müzikal olması sürpriz değil. Oyuncu kadrosu da şaşırtmıyor insanı. Chazelle profilini Whiplash ile çok yükseltti, o yüzden de Ryan Gosling ve Emma Stone gibi kaşesi yüksek iki çiçek insanı afişe kapatmış olması da mantıklı. Elbette Chazelle’in yönetimiyle Oscar kazanmış olan J. K. Simmons’ın geri dönüyor olmasına da şaşırmadık.

Bizi gerçekten şaşırtan şey filmin naifliği, ferahlığı. Film gerçekten de bir müzikal hayranının her iliğini ihya edecek bir işe benziyor. Her şeyden önce, görsellik fragmanlarda görebildiğimiz kadarıyla bile benim diyen tüm müzikallerin yapması gerektiği şeyi yapıyor: Tiyatronun şovunu beyaz perdeye uyarlıyor. Aynı zamanda oyunculardan da teatrallik ile kamera oyunculuğu arasında gidip gelen performanslar izleyeceğimiz de belli.

Ama yani gerçekten, ben en çok tonlamaya vuruldum şu an. La La Land gerçekten içten, trajedisini de aşkını da o Yunan tiyatrosu çıplaklığı ve samimiyetinde yaşayacak bir film gibi duruyor. Filmin konusunu da, mevzusunu da pek anlatmaya gerek yok ama, bir aktris olmaya çalışan kadın var, bir de caz müzisyeni var Chazelle’in her filminde olduğu gibi- ve bu insanlar beraber oluyorlar, ancak ikisi de başarılı oldukça, ilişkileri yıpranıyor. Fakat işte, mühim değil. Bizi ilgilendiren tek şey, şu raddede, filmin bu fragmanda verdiği havayı muhafaza edip edemeyeceği. Film sene sonunda vizyona girecek. Bekleyip göreceğiz. Buyurun, iyi seyirler!

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.