Bazen hatırlatmama ihtiyaç varmış gibi hissediyorum: Google öyle bir şirket ki, yapımına başladığı, sınırlı sayıda ürettiği, yerel olarak ciddi anlamda satışa çıkardığı, test ettiği, ses getiren, hatta taklitlerini türeten, yasaların değişme gerekliliği üzerine sözlerin söylenmesine sebebiyet veren teknolojisi Google Glass’i, “yok lan bu olmadı” deyip çöpe attı. Bakın çöpe attı. Prototip falan değil ha, seri üretime geçilmiş bir şeydi bu. “Yok yok, olmadı” dedi, vazgeçti zilyar dolarlık projeden.
Peki göz takıntısı geçti mi? Yok. Üstelik bu yolda yalnız değil. Google ve bir başka teknoloji devi Sony ve Samsung geçtiğimiz haftalarda akıllı lensler için patent başvurusu yaptılar. Önce Sony’ninkine kısaca bir değinelim: Sony baya kendiliğinden otomatik odaklanması, açılma kontrolü, görüntü stabilizasyonu ve depolamasıyla lensinizin içinde duracak ve bilinçli olarak göz kırpmanız ile çalışacak bir kamera patentledi. Samsung’unki de buna bir hayli yakın bu arada. Sadece… bir çıt daha geri bir teknoloji.
Google ise, her zaman olduğu gibi, bambaşka dünyalara yürüyor. Mountain View bazlı şirketin tek derdi çok uzun bir süredir “mal satmak” olmadığı, aynı zamanda dünyayı kurtarmak gibi bir misyon da edindiği için, bu akıllı lens patentinin bir köşesine “kötü görüşü düzeltme” de yazmışlar. Bunla da yetinmiyorlar. İçinde depolama alanı var, sensör var, pil var, telsiz parçaları var… İçeride de bir bataryası var, kendi kendine enerji bulup üreten.
Yani bu arada dikkat ettiyseniz, “gözüne tak bunu kamera oldu” değil. “Zaten gözüne, görüşün düzelsin diye bir şey takıyordun ya? Ha onu işte biz doğal göz merceğinin yerine geçecek şekilde yaptık, gözün içine yerleşecek, gözü düzeltecek, bir de işte akıllı falan”. Göz numaralarını toplayınca basketbolda iyi bir maç geçiren iki numaranın atabileceği skor sayısına benzer bir rakama ulaşan biri olarak, ben bu habere dev huşu ediyorum şu an. Ya siz?
