2012’de vizyona girmiş olan Dredd filmi çizgi roman uyarlamaları külliyatı içerisinde çok enteresan bir yer işkal ediyor. Film çıktığında pek çoğumuz sinemaya gidip izlemedik, bu konuda da net konuşabiliyorum; çünkü filmin gişe rakamları gerçekten de kimsenin gidip sinemada izlediğini ima edecek seviyede değildi. Fakat filmi bir şekilde izleyenler, 2000AD dünyasına vurulmuş olanlar ortadaki işi iyi anlattılar. Film evimize girdiği zaman çoğumuz göz attık. Gişede çakılan Dredd, blu-ray dünyasında iyi hasılat yaptı.
Bu standart bir kült film gidişatıdır aslında. Fight Club için de aynı şeyleri söylemek mümkün örneğin. Ancak Dredd’i bunların aksine garip yapan şey, prodüksiyon süreciydi. Filmin yönetmeni olarak atanan Pete Travis, çekimler bittikten sonra stüyo tarafından filmden uzaklaştırılmıştı. Gerçekten, montaj masasına oturtmamışlardı adamı. Onun yerine filmi tamamlayan yazar Alex Garland olmuştu. Ancak en nihayetinde, yönetmenlik görevini üstlenen kişi olarak kayda Travis’i aldılar. Film de vizyona öyle girdi.
Şimdi filmin yıldızı Karl Urban, net bir açıklamayla konuyu başka bir yere taşıdı. Yeni Zelandalı aktör, sonrasında Ex Machina ve Annihilation filmlerindeki yönetmenliğiyle hepimizin gönlünde dans etmeye başlayan Alex Garland’ın filmin asıl yönetmeni olduğunu net bir dille ifade ederken, insanların Garland’ın ilk filmi olarak Ex Machina’yı değil; Dredd’i görmesi gerektiğini söyledi. Urban aynı zamanda karakteri tekrar ziyaret etmekten büyük keyif alacağını, olası bir Dredd 2 filmini Garland’ın resmi yönetimi altında çekmeye de dev hevesli olduğunu ekledi.
Fakat Garland bu konuda çok hevesli değil. İngiliz yazar ve yönetmen o evrene geri dönme konusunda çok da sıcak hislere sahip olmadığını daha evvelden belirtmişti. O yüzden Dredd 2 yaşanacaksa bile, Garland’lı olmayacağı kesin gibi. Olsun, Urban’ın dediğine göre Garland’ın mazisinde bir Dredd filmi var zaten şu an. Biz de aktörünün dediğine inanıyor, uzun yıllardır bilim-kurgu sinemasının en heyecan verici yazarlarından biri olan Garland‘ın yönetmenlik macerasını anlatmaya bu saatten sonra Dredd’den başlıyoruz. Travis’e de ayıp olmasın, n’apalım; biz mi kovduk adamı montaj masasından?