Logan Paul bir YouTuber.
Logan Paul, bir video çekmek için Japonya’ya gidiyor. Aklında bir fikir var, fikrin hiçbir ucu ya da köşesi orijinal değil. Paul ve eşrafı Aokigahara ormanına gidiyorlar. Aokigahara garip bir orman. Toprağı Fuji’nin milattan önce 864’teki son patlamasından miras lavın sertleşmiş hâli olduğundan, gözenekli zemin sık ağaçların halihazırda azalttığı sesi çekiyor. Giden, gören; “Ölüm sessizliği var” diyor. Bu betimleme ormanın esas şöhretini aklınıza getirdiğinizde iyice manidar oluyor, çünkü Aokigahara dünyanın en popüler intihar alanlarından biri.
Bunun neden böyle olduğunu söylemek güç. On dokuzuncu yüzyılda burada ubasute yapıldığı, yani elden ayaktan düşmüş yaşlıların doğaya terk edildiği düşünülüyor. İnanış diyor ki, ormanda ölenlerin yurei’leri, ruhları, hayaletleri ormanı terk etmiyor. Orada kalıyorlar. Bu, ormanın coğrafi koşullarından kaynaklanan o ölüm sessizliğiyle birleşince yöre iyice mistik bir hâl alıyor. Aokigahara’nın kötü şöhreti Japon yazar Seicho Matsumoto’nun 1961 tarihli Nami no Tō romanından sonra iyice artıyor. 2010 yılında yerel otoriteler 200 intihar teşebbüsü yazıyorlar deftere. 2011’de “Artık ayıp oluyor” diye kayıt tutmayı bırakıyorlar.
Logan Paul da buraya gidiyor. Buraya giden ilk YouTuber değil. Muhtemelen son da olmayacak. Aynı “Japon abur cuburları yedik” gibi, “Slime yaptık” gibi, “Gülmeme challenge videosu izledik” gibi bu da aklına taze bir içerik fikri gelmeyen insanların yeterli ve gerekli ekipmandan başka hiçbir şey gerektirmeyen kalıp videolarından biri. İntihar ormanına gittik. Bakın burası intihar ormanı. Bir gece burada yatacağız. O sesi duyduk, şu çıtırtıdan ürktük. Teşekkürler arkadaşlar like atmayı ve abone olmayı unutmayın. Bu kadar. Aokigahara diye arattığınızda birkaç tane çıkıyordu bu videolardan düne kadar. Artık çıkmıyor. Çünkü dediğimiz gibi, Logan Paul buraya gidiyor. Bir video çekiyor. Video çekimi esnasında ölü bir beden buluyor.
https://www.youtube.com/watch?v=01w4W5GfKqg
Paul videoyu kaldırdığı için yukarıya sonradan eklenenlerden bir tane koyduk, bu yazıya çıkar mı; yarına kalır mı bilmiyorum. Ancak izleyemeyecek olursanız, özetleyeyim. Paul videodan önce çıkıp “Bu benim yayınladığım en gerçek vlog” diyor. “Ve” diyor, ekleyerek “bu benim hayatımda başıma gelmiş en sürreal şey”. Sonra da kendini tutamıyor. Ve diyor ki, “Bu YouTube tarihinde çok önemli bir ana tekabül ediyor. Böyle bir şeyin başka kimsenin başına gelmediğine eminim.” Video bu noktadan sonra organik akıyor. Paul ve keyfekeder arkadaşları ormana gidiyorlar. Gülüp eğlenirlerken bedeni buluyorlar. Paul’un beyaz kestiğini görebiliyor, sesinin titrediğini duyabiliyorsunuz. Bir süre, Paul ve arkadaşları kendilerini toplamaya; olayı anlamaya çalışıyorlar. Birisi “Kamerayı bırakın, gidelim” demeyi başarabiliyor. Akış kesiliyor, montaj vakti ileriye atıyor. Bir sonraki konuşan Paul. “Ben hayatımda ölü bir beden görmemiştim daha önce” diyor.
Sonra polisi arıyorlar. Olay yerini terk etmeden, Logan Paul, bir vlogger olarak, az önce yaşadığı şeyi yorumlamaya çalışıyor. “Kafamdan çok fazla şey geçiyor” diyor mesela bir yerde. Ardından kafasından geçen bu çok fazla şeyden, aklına ve diline vuran ilk şey “Bu benim için kesinlikle bir ilk” oluyor. Sonrasında Logan Paul ve arkadaşları, videoyu kafalarında planlarken asıl niyetlerinin ormanda kamp kurduktan sonra intihar hakkında konuşmak olduğunu; bu düşünceleri kafasında kuranlar varsa onlara yalnız olmamaları gerektiğini hatırlatmaya niyetlendiklerini ve etraflarında böyle eğilimlere sahip insanlar olanlarda farkındalık yaratmak istediklerini dile getiriyorlar.
Ardından genç vlogger’ın davranışları dengesizleşiyor. Belli ki kafasında çözmeye çalışıyor, “Biz niye hâlâ buradayız” diyor; “Daha önce hiç ölü birini görmemiştim” diyor. Ormandan çıkıyorlar yavaş yavaş, “Bu benim yaptığım en gerçek vlog” diyor. Kast ettiği şey, verdiği tepkilerin oynanmış olmaması mı; yoksa yaşadıkları anın herkese çok gerçek gelmesi mi bilinmez. Genel olarak kamera Logan Paul’un üzerinde kalıyor bu esnada. Diğerleri kadraja girip çıkıyorlar, ancak hiçbirisi Paul kadar etkilenmiş gözükmüyor. Hatta pek çoğunda, kadrajda olmaktan dolayı insanda gelen ve sadece kameranın önünde çok fazla vakit geçirince giden o ince memnuniyetin izleri var.
Sonra ormandan çıkıyorlar. Logan Paul “Ulan bu vlog hayatı ya” diye acı acı gülüyor. “Ben sizi eğlendirmeyi seçtiğimden beri her gün video çekiyorum, bu benim yaşadığım en garip şey” diyor. Paul’un davranışları bu esnada daha normalleşiyor. Daha normal bir YouTuber oluyor artık, elleriyle, kollarıyla. Zaten kısa bir süre sonra, bir iki hayranı geliyor. Fotoğraf çektiriyorlar. Öpüşüp koklaşıyorlar. Küçük bir kız var. Paul ona “Sana bir tavsiye vereyim mi, ormana gitme” diyor. Videonun sonunda Logan Paul ekran karşısına çıkıyor, ayrı bir yerde. “Depresyonda olmak okey” diyor, “okey olmayan şey yardım aramamak. Birileriyle konuşun”. Erdemli, gerekli ve doğru bir laf.
Video bu şekil. Gelen tepkilerin genel havası ve tavrı ise, Breaking Bad’den Aaron Paul’dan örneklendiği hâliyle, şu şekil:
https://twitter.com/aaronpaul_8/status/948032944408444928
Genel olarak insanlar Logan Paul’a çok kızıyorlar yani. Eğer an itibariyle kalkmakta olan Logan Paul ezme trenine binmek isterseniz, hâlâ yolcu alımı yapılıyor. Videolar çekiliyor, tweet’ler atılıyor; gördüğünüz gibi yazılar yazılıyor. Paul’u sorarsanız, bir özür diledi kendisi. Tam olarak ne için özür dilediği ise net değildi. Ortaya karışık birkaç halkla ilişkiler cümlesinin içerisine sıkıştırılmış bir takım YouTuber kelimeleri, bir sahte aydınlanma anı tasviri, bir sürü anlamsız bilgi. Ancak bu özür öte yandan tam da olması gerektiği gibi bir şeydi; çünkü kamuoyunun da Logan Paul’a neden kızdığı net değildi.
Halbuki, bana çok net geliyor.
O videonun sorunlu olmasının sebebi, şunlar değil bana kalırsa:
- Paul’un videodaki sunumu
- Paul’un ölü bedenin yanında şakalaşması
- Paul’un ölü bir beden bulduktan sonra hayranlarla fotoğraf çektirmesi
- Paul’un videoyu yayınlamış olması
Hayır. Bu video gerçekten üzücü, çünkü Logan Paul’un yaşadığı olayı yorumlama biçimi gerçekten dudak uçuklatacak kadar bencil.
Bir insanın yaşamına son verme kararı alması, ne hikmetse videonun sınırları dahilinde o insanı zerre içermiyor farkında mısınız? Logan Paul’un olup biteni kendisi hakkında bir mesele hâline getirmesi takriben yirmi saniye alıyor. İşin fenası, toprağı sertleşmiş lav olan, yüzyıllar içerisinde mistik bir mertebeye erişmiş, hakkında romanların yazıldığı bir ormanda; canına kim bilir ne sebepten kıymış olan bir insanın yaşamsız bedeni anlaşılmaz bir şekilde Logan Paul’la ilgili olmanın yanı sıra, bir de Logan Paul’un başına gelmiş bir şey hâline geliyor.
Halbuki değil. Olmamasına rağmen Logan Paul’un kalkıp yüzyıllardır insanların ölümle özdeşleştirdikleri bir ormana gidip bir ölü beden buluşunu anlatırken kendisini edilgen konumda anlatması çok komik. Hayır, bu intihar etmiş beden Logan Paul’un başına gelmedi. Bir yere gelemez zaten. Ölü. Duruyor orada. Logan Paul bu adamın başına geldi. Paul’un bunu “benim başıma gelen” diyerek anlatması, benim sizin evinize girip yemeğinizi dolaptan çıkarttıkan ve yedikten sonra “Bu benim için hazırlanmış en güzel yemek” dememe benziyor. Sanki yediğim bütün yemekler benim için hazırlanmış gibi. Sanki tüm yaşam benim istikametime doğru akan bir nehirmiş gibi. Sanki bana dokunmayan, beni beslemeyen, benden geçmeyen şeylerin benden bağımsız bir gidişatları olamazmış gibi.
Bunu bırakmamız lazım. Çabuk çabuk değil, acil. Hemen. Yarın bırakmamız lazım. Kendimizi küçük kutuların içerisine koyup; duvarları sağlamlaştırıyor, ardından da kutunun içerisine hasbelkader soktuğumuz şeylerin sonucu huzur bozunca kendimizi kurban ilan ediyoruz. Bunu her saniye, her an yapıyoruz. Halbuki ortada ne bir kutu var, ne de duvarlar. Hayat çoğu zaman kararlar ve bunların izi sürülebilir ve hesaplanabilir ve çoğu zaman isabetle tahmin edilebilir; bazı ihtimallerde geldiğinde çekilir, bazı ihtimalerde de yaralayıcı sonuçlarından oluşuyor.
Evet, bazı kararlar yanlış birikiyor bazen. Dönüşleri arzu ettiğimiz yerlere düşmüyor. Bazen bu sonuçların bütününün karşısında ömrünüzü sonlandırma kararı alıyorsunuz. Bazen de komik bir video çekeceğiniz yerde ölü bir beden çıkıyor karşınıza. Bunların çok azı sizinle ilgili. Sizinle ilgili olanların çok azında gerçekten edilgen konumdasınız. Edilgen konumda olduklarınızın ise çok daha azında gerçekten kurbansınız. Aradığını bulan insan sayısı çok az. Ama hemen hemen herkes ettiğini buluyor.
Velhasıl olay yatışır birkaç güne. Bir iki özür videosu, birkaç milyar tepki videosu çekilir. YouTube seneye Rewind’dan çıkartır Paul biraderleri. Ve umarım, bir yerlerde, Logan Paul’un bunu kendisi hakkında bir olay hâline getirmesinin komikliği herkese malum olur. Biraz daha sağlam durup, el uzatır, kafa çalıştırır şekilde yaşamaya başlarız hayatı. Kim bilir, belki bir sonraki Logan Paul’un ilk reaksiyonu orada cansız yatan insanın hikayesini öğrenmeye çalışmak olur. Sonradan tepki geldiğinde çıkıp “Ben intihara farkındalık yaratmak istemiştim” derse, daha doğru olur bu sefer en azından.
