Hayatınızda hiç bir takım şeylere bakıp “bu nasıl çalışıyor lan” diye düşündünüz mü? Samimi soruyorum. On sene önce kimsenin aklına dahi gelmeyecek teknolojileri kullanmasını artık üç yaşındaki çocuğumuza öğretiyoruz. Herkes artık kullanmak için üniversite bitirmek zorunda olduğun komplekslikte bilgisayarları kot cebinde gezdiriyor. Sahnede ölü rapçilerin hologramlarını falan izliyor, gazetelerde bir düğmeyle dünyanın öteki ucundan fırlatılan güdümlü füzeleri okuyoruz.
Ve bir noktada bunların hepsini çok çok garanti görmeye başladığımızı hissediyorum. Dünyanın her yerinde durum böyle değil elbette. Her şeyi birbirine bağlayan ultramegaşey internet, örneğin, bizim eriştiğimiz kadar rahat bir yerde durmuyor dünyanın tüm ülkelerinde. Örneğin Küba‘da, yorgan döşek 240 adet Wi-Fi noktası var anladığımız kadarıyla ve tüm memleket Venezuela’dan bağlanan bir sualtı kablosu vasıtasıyla gelen internete bu 240 noktadan erişiyor.
Bizim oturduğumuz yerden tahayyül edemediğimiz bu durum biraz başkalaşmaya başlıyor işte şimdi. Obama’nın gitmeden bir miras daha bırakma derdiyle diplomatik ilişkileri tekrar başlattığı Küba‘ya, Amerikan şirketleri teknolojik altyapı için girişmeye başlamıştı. Amaç elbette dijital pazara bir mensup daha kazandırmak, ama bir yandan da, daha hızlı internet işte. Onlar da karşılığında kapitalizm döndürsünler yani, ne fark eder Havana’lı Juan tümbilgiye daha hızlı ulaşacaksa?
Ha bu arada, olay da şu: Google bir takım sunucular açtı Küba’ya. Bu sunucular, internette aşırı popüler olan içeriği yerel olarak kaşeleyip saklayacak. Böylelikle internetin yüzüstü kısmına Kübalı vatandaşlar normalden daha hızlı bir sürede erişebilecekler. Bu projeye Google Global Cache deniyor bu arada ve Google’ın küresel girişiminin bir parçası. Kimse gelip limon sıkmazsa, gayet nezih bir hareketlenmeye sebep olacakmış gibi duruyor Küba’da. Siz ne diyorsunuz?