Önce Nip Tuck bünyesine ama sonrasında daha çok Game of Thrones’un Tyrion Lannister‘ı olarak gönüllerimizi kazanan Peter Dinklage, kısa bir sessizlik döneminin ardından perdelerde boy göstermek için yeni projelere yelken açıyor. Game of Thrones’un noktalanmasının ardından seslendirmeler ve kendisini canlandırdığı bir film dışında -elbette ki salgının da etkisiyle- kendisini fazlaca göremediğimiz aktör, 2020 sonrasındaki süreçte kendini bu kadar özletmeyecek. Aktörün 2022’ye kadar içinde yer alacağı birkaç proje henüz sadece duyurulmuş yahut dedikoduları döndürülmüş olsa da bugün, bir tanesinden eminiz. Kendisi, The Toxic Avenger’ın kadrosuna katıldı.
The Toxic Avenger, genel itibariyle ilk filmi 1984 yılında seyirciyle buluşan düşük bütçeli bir süper kahraman franchise’ının başlangıcını ifade ediyor. Türü, kara komedi veya grafik komedi olarak ifade edilen filmin, üç devam filmi, bir sahne müzikali, Marvel Comics’ten bir çizgi roman dizisi, bir video oyunu ve bir çizgi filmi de bulunuyor. Peter Dinklage’in başrolünü üstleneceği bu Toxic Avenger ise anlayabileceğiniz üzere 1984 yapımı filmin yeniden çekimi olacak.
84 yapımı özgün film, Tromaville isimli kurgu bir şehirde geçiyor. Hikâye, zehirli atıklarla dolu bir fıçıya düştükten sonra bedensel deformasyonlara uğrayan ve Toxie takma ismini alarak kötü adamlarla savaşan Melvin isimli, yumuşak başlı, sıradan bir adamı konu ediniyor. Film, yayınlandığı dönemde bir hit hâline geldiği için, yapımcı Troma’nın maskotu olmak gibi bir özelliğe de sahip.
I Don’t Feel at Home in This World Anymore filmiyle Sundance’te ses getiren Macon Blair‘in hem yönetmenliğini hem de senaristliğini üstleneceği yeni Toxic Avengers, ilk olarak 2019’da duyurulmuştu. Fakat yönetmenin kim olacağı haricinde bir süredir filmden ses gelmiyordu. Bir ara Arnold Schwarzenegger ismi, başrol dışındaki bir başka rol için geçirildi fakat bunlar da dedikodudan öteye geçmemişti. Bugün itibariyle filmin bir başrolü, hem de pek çoğumuzun sevdiği bir başrolü bulunuyor. Çekimlerin ne zaman başlayacağı ve detaylar henüz belirli değil. Öte yandan film, Deadpool benzeri bir şekilde süper kahraman türünü alt üst edecek çağdaş bir yeniden uyarlama olarak tanıtılıyor.
Başrolünde Peter Dinklage’in bulunduğu bir kara komedi süper kahraman filmi, güncel durumda, popülerlik ve gişe açısından kulağa iyi gelen bir fikir. Bu bir yeniden çekim olsa da yahut özgün filmin kendi çapındaki başarı değerini göz önüne alsak da, dünyanın ve türün şartlarının 1984 yılındaki gibi olmadığını kabul etmemiz gerekiyor. İçerisine Hancock tarzı bayat çerezlik filmleri de dâhil edersek malum, devamlı şekilde bir sürü tersine çevrilmiş, içi boşaltılmış yahut eleştirilmiş süper kahraman hikâyesi izlemeye başladık. Bu sadece süper kahramanlar için geçerli değil elbette, bir dönem korku türünden ilerliyordu olay. Post-modernizmin yapı sökümü ve her şeyi giderek üzerine yeni bir şey söylemeden kendinin taklidine çevirmesi, popülerleştikçe bir noktada süper kahraman türünü de vuracaktı. Bunu da artık türün asla bir alt kültür olmaması, The Boys’un ikinci sezonunun akıbeti gibi yavaşça eleştirdiği şeye dönüşmesi olarak okuyabiliyoruz. Durumdan memnun olup olmamak ya da ortaya çıkan eseri sevip sevmemek bambaşka bir mesele elbette, onu da yorumlara yazmanızı bekleriz.