Casusunu İçten ve Komik Sevenlere: Chuck
Ne Kadar Sürüyor?: 5 sezon, 91 bölüm.
Bitti Mi?: Bitti.
Kim Sever?: Chuck ciddi bir dizi değil. Olduğunu da iddia etmiyor. Örneğin Archer, tüm cibiliyetsiz esprilerine rağmen işin casusluk kısmını daha sağlam ele alan bir iş. Chuck daha ziyade, casus işlerinin havasını çok seven bir ekibin, o atmosfere aşk mektubu olarak yazdığı bir parodi. Pek çok klişe samimiyetli bir tatlılıkla işin içine dahil ediliyor, yer yer kendini ciddiye alan hikaye çizgileri de var. Ama genel olarak çok da ağır şeyler beklemeyin.
Casusunu Gerçekçi Sevenlere: Homeland
Ne Kadar Sürüyor?: 5 sezon, 60 bölüm.
Bitti Mi?: Bitmedi, sonbaharda 6. sezon gelecek.
Kim Sever?: Casus dendi mi James Bond klişelerinden fazlasını bekleyenler. Le Carré okumuş olanlar, “istihbarat” kelimesini duyunca kafasında başka şeyler canlananlar, güncel politikalar üzerine eğitimli fikirler üretmeyi ve dinlemeyi sevenler. Homeland bu insan tiplerinin tümünü ihya edecek kapasiteye sahip. Yalnız, çok yoğun bir atmosfere sahip ve genel olarak da yumruk sakınmak gibi bir eğilimi yok. Dolayısıyla, daha hafif şeyler sevenleri çok boğacaktır.
Casusunu Eski Kafa Sevenlere: The Avengers
Ne Kadar Sürüyor?: 6 sezon, 161 bölüm.
Bitti Mi?: Bu satırları okuyan hemen hemen herkes doğmadan önce bitti hem de.
Kim Sever?: İngiltere’nin söz konusu casusluk, ajanlık işleri olduğunda dünyanın geri kalanından bir baş önde olduğu gerçek. The Avengers da işte bunun en pürüzsüz örneklerinden biri. 60’larda yayınlanan dizi, o dönemin şartlarına rağmen öyle bir tutuyor ki, Amerika’da ABC satın alıyor diziyi ülkeye getirtmek için. Bugün dahi Doctor Who, Downton Abbey, Sherlock gibi işlerin Amerika’da popüler olmaları olay Birleşik Krallık için, 60’ları düşünün bir de! O yüzden, Avengers için şu cümleyi kurmakta bir beis yok: casus işlerinin altın çağında çıkmış işleri seven herkes, bu diziyi de sever.
Casusunu Alegorik Sevenlere: The Prisoner
Ne Kadar Sürüyor?: 1 sezon, 17 bölüm
Bitti Mi?: Evet.
Kim Sever?: 2009 tarihli mini diziden söz etmiyoruz, burada esas diziyi konu aldık. Her casus işi, biraz alegorik olmalıdır aslında. Ya toplum, ya siyaset, ya hükümet, ya da genel olarak hayat alegorisi yapabilmelidir. Eğer bu düşünceye katılıyorsanız, o zaman çok samimi söylüyorum The Prisoner’ı ya izlediniz, ya da sizin için yaratılmış bu diziyi bir şekilde ıskalama gafletinde bulundunuz. The Prisoner bitişinin üzerinde yıllar geçmiş olmasına rağmen hâlâ efsane olarak anılmaya devam ediyor.