Geçtiğimiz gün şöyle bir haber geçtik siteye, sonra tepki falan oldu. Biz üzerimize düşen görevi tam yapıp, olayı tam net anlatamamışız onu fark ettik. Annemler de onun tekzibine yolladılar beni. Haber şöyle bir şey idi:
Bir şeyi itiraf edelim, şu an Amerikan siyasetini izlemek çok keyifli. Her şeyden önce, an itibariyle ülkeyi bir reality şov yıldızı yönetiyor. Bu bile olayın absürtlüğü için yeterli bir durum. Yani gerçekten, bir on sene sonra memleketi Survivor Turabi’nin devralması gibi bir şey bu. Üstelik bu şahıs, absürtlük konusunda hiçbir gün de geri adım atmıyor. Ofisin ağırlığı Trump’a etki etmiyor gibi gözüküyor, sanki hiç başkan seçilmemiş rahatlığı var adamda.
Bu rahatlık teknoloji tercihlerine de yansımış. Biliyorsunuz, Amerikan başkanı olmak güvenlik açısından belirli gereksinimler getirmekte. Bunlardan bir tanesi de, kullandığın akıllı telefon ile ilgili. Yıllardır FBI ve CIA, Blackberry dışındaki telefonlara resmi güvenlik izni vermiyordu, sonrasında allem edildi, kullem edildi, hadım edilmiş iOS cihazlar da sınırı geçti. Bu esnada Google bir gün bile çıkıp Pentagon’a “Ya bizim cihazları da toptan alsanız ya” demedi, çünkü donanım üreticileri yabancı, sistem açık, güvenlik şaibeli…
Ama Donald Trump yine de an itibariyle dünyanın en güçlü koltuğunda bir Android telefonla oturuyor. Engadget kısa bir araştırma yapıp, bunu hem fotoğraflardan ispat etmiş, hem de Trump’ın tweetlerinin çoğunluğunun Twitter’ın Android uygulamasından atıldığını görmüş. iPhone’dan atılanlar, daha yumuşak tweetler ki, bu da bir görevli tarafından atıldıklarını ima etmekte. Fakat daha acıklısı ne biliyor musunuz? AndroidCentral’in tespitine göre Donald Trump Galaxy S3 kullanıyor.
Galaxy S3 ile zerre problemimiz yok. Taş gibi cihazdı. Bugün çıkartıp hâlâ kullanabilirsiniz. Samsung’un herhalde açık ara en iyi telefonuydu, en iyi Android cihaz olduğuna dair de ciddi bir argümanda bulunmak mümkün. Fakat 2015’ten beri bir güvenlik güncellemesi almadı. İçeride bir façasını düzeltmiş olsalar dahi bu devasa bir güvenlik açığı. Elbette tek yaptığı şey tweet atmak olduğu için içeride hassas bilgi bulunmayacaktır; ama yine de, dünyanın en hedef alınan mevkisinde oturan bir insan için, alınacak risk değil…
Peki, tekzip kısmı nedir? Şöyle: Yorumlarda “Trump’a verilen telefonun üzerinden NSA geçmiştir” gibi, “Obama da S4 kullanıyordu” gibi yorumlar yapılmış. Onları netleştirmemiş olmak bizim hatamız. İki ana sıkıntı bu gibi gözüküyordu yorumlarda, o yüzden tek tek ele almak istedik. Okeysek ilk önce, şuna eğilelim: Obama’nın S4 kullandığına dair hiçbir kesin veri yok. Kısa bir Google araması Obama ve S4 anahtar kelimelerini birbirine bağlayan kaynakların ekseriyetle Türkiye menşeli olduğunu, böylesi büyük bir haberi şüphesiz manşete taşıyacak Wired, GSMArena, Vice gibi yerlere uğramadığını gösteriyor. Obama’nın bir vakit Blackberry kullandığını biliyoruz, sonrasında da yeni bir telefona geçtiğini de biliyoruz. Ancak kendisi Jimmy Fallon’ın programında bu yeni telefonunu spesifik olarak muğlak “akıllı telefon” tabiri ile anlatıyor. Bu Amerikan kültürü için enteresan bir şey, zira genelde Amerika’da ürünler markalarıyla anılırlar. Ortalama bir Amerikalı “benim akıllı telefonum” demez örneğin, “benim Samsung’um” ya da “benim iPhone’um” der. Buradan çıkartılacak makul sonuç da, Obama’nın kasti olarak telefon markasını gizlediği.
İkinci kısım nedir? Şu: Trump’a zaten NSA’in üzerinden geçtiği bir telefon verildi. Bizim haberde bahsettiğimiz telefon o değil. Bunu netleştirmemek tamamen bizim kabahatimiz, bunun için affınıza sığınıyoruz. Sorun Trump’ın hâlâ şahsi hesabından tweet atmak gibi işlemleri için, iş adamı iken sahip olduğu eski telefonunu kullanıyor olması. Bilindiği kadarıyla, o telefonun üzerinden geçilmedi, çünkü Başkanlık ofisi ile ilgili işleri için o telefon kullanılmıyor. New York Times’ın haberine göre, Trump’a zaten işi için kullanması gereken bir telefon verildi. Şöyle diyor NY Times:
“This week, he was forced to abandon his cherished “Trump” 757 for an Air Force jet, and, according to people close to the transition, he has traded in his Android phone for a secure, encrypted device approved by the Secret Service with a new number that few people possess.”
Şöyle çevirelim:
“Bu hafta, Trump çok sevdiği “Trump” 757 uçağını bir Air Force jeti ile takas etmek zorunda kaldı, ve değiş tokuşa yakın insanlara göre, Android telefonunun yerine de güvenli, şifrelenmiş ve Gizli Servis tarafından onaylanmış bir telefon edindi. Bu telefonun numarası çok az insana dağıtıldı.”
Fakat buna rağmen Trump hâlâ şahsi tweet hesabını kullanıyor –ki bunu da yapmaması tavsiye edildi– ve bu hesabını eski telefonu üzerinden yönetiyor. Akıllı telefonlar Amerikan başkanlığı kurumu için yeni olduğundan, iş dışı durumlarda kullanılması gereken telefonlara ait bir yönetmelik olmadığı ve Trump’ın bu boşluktan faydalanarak tehlikeli bir iş yaptığı, belli başlı Amerikan basını tarafından dile getirildi. Esasen bizim haber yaptığımız şey de, Amerikan teknoloji basınının bu meseleyi ciddiye aldığı yönündeydi zaten. Forbes, CNBC, Ars Technica, New York Times, Business Insider, Verge, Yahoo, CNET ve Wired gibi siteler konuyu haber yaptılar, enine boyuna da tartıştılar. Tartışmaları da bize enteresan geldi, size aktarmak istedik. Ancak meseleyi netleştirirken, birkaç adımı kafamızda atlamışız. Bu bizim ayıbımız. Hatta usulden gelen birinci çoğul şahısı bırakayım, benim ayıbım.
Onun haricinde bir kısım insan da “Android sevmemek” ve “Trump’a gömmek için fırsat kollamak” ile suçlamış bizi. Biri külliyen yanlış, biri kısmen. Yazının için de S3 zaten övülüyor (zira taş gibi de telefondu), orada okuyan insan için sorun zaten yok. İkincisi ise, yani, evet, ama hayır. Trump engelli bir insanı kürsüye çıkıp taklit eden, “Amlarından tutuyorum, ünlü olunca bir şey diyemiyorlar” diye kayıt altında beyanları bulunan, “Müslüman bir ülkeden gelenleri ülkeme almayacağım” diyen iğrenç bir adam. Ve şu an dünyanın en güçlü mevkisinde oturuyor. Siz Trump’a gömmek için fırsat kollamıyorsanız, bir oturup düşünün anneniz babanız sizi nerede yanlış eğitti diye.
Biz bu taraflarda Trump’a gömeceğiz diye yer aramıyoruz, zira ülkemiz de sanılanın aksine Amerika’nın sistemi kontroller ve dengeler üzerine kurulduğu için Trump’ın gücünü denetleyen yirmi beş farklı mekanizma var. Ama gerizekalılığını dışarıdan seyretmesi müthiş bir insan olduğu için, gıyabında gelen pasları şuta çevirmekten de gocunmuyoruz. Naçizane fikrimizdir, koltuğa saygı fetişinizi elalemin başkanına yansıtmanıza gerek pek de yok. Mevzu eğlenceliyse tadını çıkarın, yoksa zaten bizim siyasetimiz bize yetiyor.