The Boys 4. sezonu düşük viteste başlayan, aksiyon seviyesinin yüksek olmadığı ilk 3 bölümün ardından vites yükseltiyor. Üç sezondur kan banyosu yapmamış karakteri kalmayan dizi daha ne kadar şaşırtabilir, daha ne kadar rahatsız edici olabilir diye düşünüyorsanız The Boys 4. sezon 4. bölümü “Wisdom of the Ages” imdadınıza yetişiyor.

the boys 4. sezon 4. bölüm

Homelander ilk bölümlerde aynadaki diğer benlikleriyle konuşup özüyle, kökenleriyle yüzleşmesi gerektiğine kadar vermişti. Ancak “yüzleşme” eylemi Homelander’ın psikologa giderek veya geçmişindeki insanlarla konuşarak yapabileceği bir şey değil. Yüzleşmek, öldürmek demek onun için. Her ne kadar çocukken üzerinde deneyler yapılan Vought laboratuvarına inerken elinde pasta götürse de ziyaretin sonu katliamla bitti.

Öyle böyle bir katliam değil bu. Çocukken derisinin ateşe verdiği reaksiyonun test edildiği fırında, testi yapan çalışanı yaktı. Mastürbasyon yapmasıyla dalga geçen çalışana herkesin önünde mastürbasyon yaptırttı! Gerçekten izlerken “Bunu da yapmayacak değil mi?” dediğim, Black Mirror 1. bölüm finalinin rahatsız edicilik seviyesinde bir andı. Antony Starr’ın kan donduran oyunculuğunu ekstra övmek gerekiyor bu bölüm. Laboratuvara girdiğindeki mimikleri, samimi olmaya çalışan ama tedirginlik yaratan halleri, işkencesini izlerken attığı kahkahalar. Homelander’dan öyle böyle korkmuyoruz vallahi.

the boys 4. sezon 4. bölüm

Vought’un yeraltı laboratuvarında bunlar olurken plazasının üst katlarında ise Sister Sage’in büyük planı işlemeye devam ediyordu. Starlight’a karşı manipülasyon yapıp halkı tahrik etsin diye Seven’a katılan, ama zaten Starlight’a kişisel bir garezi olan Firecracker, kendi TV şovuna kavuştu. Ezekiel’in dualarıyla başlayan programda Starlight’ın süper kahramanlığa başladığı ilk dönemlerde bir vatandaşı kör ettiği ve Hughie’den olan çocuğunu aldırdığı ortaya çıktı. Bizim gibi medikal kayıtların Discord kanallarında cüzi miktarlara satıldığı bir ülkede olmadıkları için bu durum Starlight’ı çileden çıkarttı ve tam da Starlight Evi’nin karşısında kurulan sahneye gidip Firecracker’ı öldüresiye dövdü.

Tabii tüm bu olay sırasında televizyon ve cep telefonu kameraları kayıt altındaydı. The Boys’un bu olayını seviyorum, günceli yakalamakta oldukça başarılı. Medyanın halkı nasıl yönettiğini, ekranlarda izlediklerimiz kadar ekran dışında da bir şeyler yaşandığını çok iyi gösterdiler. Ayrıca Starlight’ın da bir melek olmadığını, onun da bam teline basılabildiğini görmüş olduk.

the boys 4. sezon 4. bölüm
Starlight vs. Firecracker

Aslında Butcher, Firecracker’ın geçmişte reşit olmayan bir erkekle yaşadığı ilişkiyi ifşa ederek kadını engellemeyi istedi ancak May December filmini anımsatan bir konuşma ile bundan sıyrıldı Firecracker. Hatta Franchie de Firecracker’ın karavanını karıştırmak istedi, fakat yanılmıyorsam ilk sezondan beri görmediğimiz Ezekiel’e yakalandı. Franchie’yi kurtaran ve Ezekiel’i öldüren ise kanserden kurtulmak için Compound V alacağını zaten tahmin ettiğimiz Butcher oldu!

Bu iki aksiyon sekansı paralelde ilerlerken ortalıkta olmayan biri vardı: Kimiko. Tamam Hughie ölüm döşeğindeki babasının yanında olduğu için The Boys’un operasyonlarında yer almıyor, bu mantıklı ama Kimiko’suz bir The Boys düşünemiyorum. Daha doğrusu Kimiko’nun girdiği bu side quest ve oradaki aksiyon pek ilgimi çekmiyor. Hughie’nin hikâyesi daha ilginç bana soracak olursanız. Babasını kurtarmak için A-Train’le işbirliği yapması gerekti, Butcher onu Compound V konusunda -haksız olarak- uyardı ve babasına V’yi veren kişi annesi oldu! Annesinden şüphelenmemek elde değil zaten, Vought’la bir geçmişi var sonuçta.

the boys 4. sezon 4. bölüm

Hughie’nin yine kana bulandığı, Ezekiel’in parçalara ayrıldığı, Homelander’ın bir adamın cinsel organını lazerlediği bölüm vahşeti burada bitirmek istemedi; finalde Sister Sage’e lobotomi yapıldığını gördük! Meğerse Sage bir önceki bölümde gördüğümüz kanlı aleti IQ’sünü azaltmak için kullanıyormuş, “normal insanların” seviyesine inmek ve hayattan keyif alabilmek için beyninin frontal lobunu kesiyormuş. Bir gözümü kapatarak izlediğim sahneler sunduğun için teşekkürler The Boys!

The Boys 4. sezon 4. bölümü Hughie – Kimiko ikilisinin sahneleri dışında (ki orada Kimiko’nun ufak bir dövüş eğitimi verdiği kısım tatlıydı) sürekli diken üstünde durduğumuz, yüksek tempolu ve dizinin tarihindeki en vahşi bölümlerden biri olmuş. Bu tempo ne kadar sürer bilmiyorum, hatta 4. sezonda bu bölümü geçebilecek bir başka bölüm daha izleyebileceğimizi sanmıyorum. Siz ne dersiniz geekler, ilk 3 bölümde yavaş bir açılış yapan The Boys artık hızlanacak mıdır? Yorumlara bekliyorum.

Author

Genellikle popüler kültür evrenlerinde yaşıyorum çünkü Thanos'un da dediği gibi "Reality is often disappointing."

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.