Apple şu sıralar finanssal olarak iyi bir konumda. Geçtiğimiz gün Tim Cook, dördüncü çeyrek kazançlarının tartışıldığı bir konuşmada açıkladığı rakamlarla bunu destekledi. 2017 mali yılının Eylül çeyreğinde Apple 52.6 milyar dolar gelir elde edip, bu alanda %12’lik bir yıllık gelişme sağladı. Aynı zaman diliminde 5.4 milyon Mac ve 10.3 milyon tablet satıldı, Apple Watch satışları ise %50 artış gösterdi. Hizmet sektöründe ise yine atılımlar yaptı büyük elma. 8.5 milyar dolarlık gelir elde eden departmanda Apple Music’in %75’lik ücretli abone artışı ve %10’u aşan iCloud aboneliklerinin altı özellikle çizildi.
Bunlar iyi hoş elbette, bilhassa Apple’dan hisse almayı düşünüyorsanız aklınızın ucunda durmasında fayda var. Ama bunların ötesinde bir şey daha söyledi Tim Cook. Yeni iPhone modellerinin çok üzerinde durduğu augmented reality, yani arttırılmış gerçeklik, katma gerçeklik özelliklerinin “her şeyi değiştireceğini” iddia etti Amerikalı işadamı. “Basitçe söylemek gerekirse” dedi, “AR’ın teknolojiyi kullanma biçimimizi sonsuza kadar değiştireceğini düşünüyoruz.”
Sorun şu ki, hayır. Değiştirmeyecek.
Tim Cook’un bu konuşmada verdiği örnekler bile bunun ispatı. Cook telefonunuz vasıtasıyla bir mobilyayı satın almadan önce salonunuza yerleştirebileceğinizi söylüyor örneğin. Ya da bir spor müsabakasını canlı izlerken telefonunuzu sahaya tutup istatistiklere göz atabileceksiniz hesapta. AR’ın her şeyi değiştireceğine yönelik iddiasını zayıf kılan en önemli faktör de bu örnekler zaten. Eğer bu konuya ciddi bir yatırım yapmış bir teknoloji CEO’sunun önemli bir kurumsal toplantıda aklına gelen en vurucu örnekler buysa işimiz var. Çünkü:
- Bu sayılan şeyleri sanal gerçeklik ya da alternatif yeni teknolojilerle, daha farklı avantaj ve kolaylıklara erişerek yapmak mümkün.
- Bu sayılan şeyleri mevcut eski teknolojilerle, ciddi bir işlev kaybı yaşamadan yapmak da mümkün. Evinin özelliklerini girip mobilya dizdiğin uygulamalar var. Spor istatistikleri için de tabelaya bir şeyler yazıyorlar genelde.
Bu da enteresan bir tespite sürüklüyor insanı. Tarih sayfalarında bazı insanların “gerçeklik büken bir havaya” sahip olduğunu okursunuz bazen. Bu cümleyle kast edilen, belirli tip insanların etraflarında varoluşun hiçbir itiraza mahal bırakmadan gözlemlenebilir ölçüde değiştiğidir. O insanların etraflarında kurallar değişir, doğru ve yanlışı onlar dikte eder. Steve Jobs için bu tabir defalarca kullanıldı ve sanıyoruz ki rahmetlinin gerçeklik büken havası şirkete de yansıyordu. Çünkü onun vefatından bu yana Apple giderek sıradan bir firma hüviyetine bürünüyor. Ya gerçekten eskisi kadar iyi inovasyon yapamıyorlar, ya da sıradan inovasyonları bize devrim gibi satan bir liderleri yok. Cevap hangisi olursa olsun, AR’ın dünyamızı değiştirmeyeceğinden epey eminiz. Siz?