Beni tanıyanlar şu hayatta gerçekten bir insanı idol mertebesinde gördüğümü bilirler. Tanımayana garip gelir, ama o isim İskoç-Amerikalı komedyen Craig Ferguson’dır. Yıllar evvelinde çok alakasız bir şekilde fevrice Hugh Laurie röportajı ararken denk geldiğim Ferguson’ın yazdığı filmleri, stand-up gösterileri, romanı, inanılmaz derecede iyi yazılmış otobiyografisi ve hatta seslendirme yaptığı animasyon filmleri dahi kafamda ayrı bir yere sahiptir. On yıl boyunca sunduğu ve son altı yılında gün be gün takip ettiğim The Late Late Show’dan söz bile etmiyorum.
E durum böyle olunca, onun programı bırakacağını açıklaması büyük bir yıkım olmuştu benim için. Gündelik bir alışkanlığınızı iptal etmek zaten zordur; hele bir de bu alışkanlık bu derece bir anlam ifade ediyorsa sizin için. Dolayısıyla yerine gelecek olan James Corden ne kadar şirin de olsa, önceki işlerini ne kadar seviyor da olsam kabullenmek benim için zordu. Ama tabii, zihnimin bir yerlerinde, iş için Corden’ın daha doğru olduğunu da biliyordum. Neticede Ferguson bir “late-night” sunucusu değildi, olmaya çalışmıyordu ve kategori olarak muadillerinden çok farklıydı. Onun programı, kendi de dediği gibi, daha dadaist, deneysel ve kesinlikle daha “punk rock” estetiğine sahipti.
Ferguson’ın bırakmasıyla, Corden’ın başlaması arasındaki ara sonlandı, İngiliz komedyen geçtiğimiz gün ilk şovuna resmen çıktı. Ve daha ilk programdan Kimmel-Fallon sonrası Late Night dinamiklerini kavramışa benziyor. Artık Conan O’Brien’ın da ekseriyetle takip etmeye çalıştığı Carson-Leno-Letterman formatına pek itibar edilmiyor. Mesele röportajlarınız değil artık, ünlü konuklarınızla yaptığınız ve YouTube’da deli görüntülenme kapabilecek, viral meziyete sahip skeçler.
Corden bu yola tam gaz baş koymuş olarak başladı. Öyle ki yıllardır birkaç on bin görüntülenmeye ancak ulaşan Late Late Show kanalı, onun yaptığı ilk viral videoyla 8-9 milyona ulaştı bir anda. Kendisi ilk konuğu Tom Hanks’i almış, efsane aktörün tüm filmlerini yedi dakika içerisinde yeşil ekran ve derme çatma kostümler yardımıyla arka arkaya dizmiş. Ortaya çıkan şey efsane komik değil -ve açık söyleyeyim, Hanks’in ne kadar fazla bilmediğimiz filmi olduğuna da şaşırtıyor insanı- ama yine de baya eğlenceli! Siz de bir göz gezdirin, bakın. Ne diyorsunuz?
4 Comments
Cast Away beni öldürdü 😀
Bir Conan fanı olarak, Craig Ferguson’ı geç keşfettim erken kaybettim. Gerçekten kendine has, umursamaz, yer yer uçlarda tarzına hayran olmamak elde değildi. Ben de aynı şekilde yerine Corden gelicek dediklerinde “Niye ki?” dedim. CBS bütün büyük networkler gibi yine risk almaksızın efendiliğiyle öne çıkan çok da farklı işler yapmayacağı kesin olan birini seçmişlerdi. Late Show’a Colbert gibi zaten kendini kanıtlamış ve ne yapacağı merak konusu olan birini getirdikten sonra, Late Late’de daha farklı birşeyler (Comedy Central’ın At Midnight’ı gibi mesela) yapmalarını isterdim.
İlk bölüm beklediğimden daha iyiydi. Evet formatla ilgili çok büyük değişiklikler yapmamışlardı ama en azından kendini rezil etmekten korkmayan (hatta bazı yerlerde biraz fazla ileri gitse de ilk gün heyecanı diye düşünüyorum), görece komik skeçler ve diyaloglara imza atan birini gördüm. Şu an için en iyi üçe girmese bile Seth Meyers’ın Late Night’ından daha keyifli olacağı kesin.
At Midnight-Conan-Daily Show benim ilk üçüm bu arada. Jimmy Fallon listeye girmeyi görece haketse de çok rutin işler yaptığı ve özellikle röportaj kısımları çok sıkıcı olduğu için artık izlemiyorum. Colbert’li Late Show’u ise deli gibi bekliyorum.
Ben de Ferguson’u geç bulup çabuk kaybedenler tayfasındanım. Bizdeki bazı radyocular gibi (televizyondakiler cesaret etmez bizde) ABD’nin Rtük’üne rağmen içerideki kanal temsilcisine dönüp “şunu yapsak sorun oluyor mu” falan demesi (ki duruma göre orada yer tutucu olarak kulla dığım “şunu” kelimesi biplenebilir) hep biraz da bu tanıdıklıktan ötürü çok hoşuma gitmişti. Gidişine ben de üzüldüm haliyle. Sonra yerine kimi getirdiklerini birkaç gün önce öğrendim. Corden’ı hem Doctor Who’daki ufak rolünden hem de The Wrong Mans’den tanıyorum, severim, ama onun tarzının Ferguson’a yakın bile olmayacağı açık. Corden’ın şovunu sevdim evet, ama awkward silence’ları, Geoff’u, yırtılıp atılan röportaj sorularını çok özledik be Craig reyiz…
o değilde adam yememiş içmemiş film çekmiş