10. Fire Emblem: Radiant Dawn
Fire Emblem serisine olan aşkımızı anlatmaya başlasak buradan köye yol olur, emin olun. Nintendo’nun en ciddi, en derin serisi en çok mobli platformlara yakışıyor ve Pokémon facialarından biliyoruz ki el konsollarında klasikleşmiş seriler ev konsollarına her zaman aynı kaliteyi mevcut tutarak geçemiyor. Ama Radiant Dawn, bunu az çok başarabilmişti. Tek sorunumuz vardı, o da oyunun zorluğu. Serzenişte bulunacağız “ya insaf edin” diye ama neyse ki Awakening’de ettiler.
9. MadWorld
Donnie Darko’nun meşhur şarkısıyla hiçbir alakası olmasa da, ismini paylaştığı için ilk izlenimi sempatik yaptığınız bir oyun olabilir MadWorld. Eğer ilk adımı doğru attıysanız, meraklanmayın, geri kalanları da doğru atacaksınız. Grafiksel olarak üst seviyelere çıkamadığı için, her zaman stilize görsellerin evi oldu Wii ve bunu en iyi kullananlardan biri MadWorld’dü. Tabii bir de…
8. No More Heroes
No More Heroes aynı şekilde var olan kaynakları muhteşem kullanmayı bildi. Suda51’in Killer7’ın ruhani takipçisi olabilecek oyunu Wii’nin en muhteşem üçüncü parti oyunuydu. Bu konuda iddiamız çok açık ve net, Sonradan devam oyunu PS3 ve 360’a da geldi ama, Wiimote bazlı o oynanışın havasını pek çok zaman yakalamaktan uzak oldular. No More Heroes’un kalbi Wii’de atıyordu.
7. WarioWare: Smooth Moves
WarioWare: Smooth Moves bir parti oyunudur. Parti oyunları, hardcore oyuncular tarafından da oynanabilir. Bu iki madde üzerinde anlaştıysak, üçüncü bir maddeyi çıkmamız gerekiyor: WarioWare: Smooth Moves insanı çılgın gibi eğlendiren, hardcore oyuncular tarafından da oynanabilen muhteşem bir parti oyunudur. İnsan ne yapacağını tam anlayamayınca en yakındaki arkadaşının kafasına Wiimote fırlatmaya kadar varabiliyor iş. Ve çok iyi biliyorsunuz ki, bir parti gerçek anlamıyla biri birinin kafasına Wiimote fırlatınca başlar.
6. Super Smash Bros. Brawl
Vakti zamanında ScrewAttack “Eğer bir GameCube’unuz varsa, Super Smash Bros. Melee’niz de vardır.” demişti. Bu lafa GameCube’u olan ama Melee’si olmayan bir insan olarak feci alınmıştım. O yüzden, şimdi gönül rahatlığıyla şunu diyorum: Eğer bir Wii’niz varsa ve Super Smash Bros. Brawl’unuz yoksa, ya dövüş oyunlarına alerjiniz var, ya da Nintendo konsollarını üçüncü parti oyunlar oynamak için alıyorsunuz. Harika dövüş mekaniklerini geçtik, tüm oyun Nintendo’nun şanlı tarihine bir saygı duruşu, bir fan hizmeti gibiydi. Snake ve Sonic de cabası.