Neredeyse bir yıldır sizinle direkt iletişim halindeyiz. Artık huyumuzu, suyumuzu biraz biliyorsunuz. Daha önce yazdığımız yazılardan cinsellikten korkmadığımızı, ama onu tık getirmek için bir oyuncak olarak da kullanmadığımızı anlamışsınızdır. Yazılarımızı güzel kadınların olduğu kadar güzel adamların resimleriyle de size sunmak için ekstra bir çaba içerisinde olduğumuzu bildiğinizi de biliyoruz. Bizim için biraz önemli bir mesele bu. Güzel insanların görsel çekiciliğini es geçme arzusunda değiliz, ama aynı zamanda bazı şeylerin ucuzlaştırılmasını da istemiyoruz.

Gelin görün ki bu yazı bunların dışında bir sebeple yazıldı. Herhangi bir kamu kuruluşunda görev almayan; devlet ile bir ilgisi olmayan sade bir vatandaşın; kendi sosyal medya hesabından yayınladığı bir fotoğrafa devletin en yetkili üç isminden birinin müdahale etme hakkını kendinde görmesidir bu yazıyı yazdıran. Devletin hak alanını yemek sofrasına kadar genişletmekte bir beis görmeyen bir iktidar; sanki dibinde kanlı bir iç savaş dönmüyormuş, bu iç savaşın göçmenleri ülkenin ekonomisi ve sosyal yaşamını alt üst etmiyormuş, o savaşın az ötesinde silahlı bir örgüt halifelik ilan edip Türkiye’yi de “fethedilecekler” listesinde deklare etmemiş, onun az aşağısında ise çoğu kişinin hayatında gördüğü en büyük katliam yaşanmıyormuş gibi; “direk görünce dayanamayanlar” hakkında bir iki kelam etme ihtiyacı hissetti.

Çünkü o lafı eden ve o fotoğrafı koyan bir kadındı. Kimse Survivor’da (tişörtle gezen kadın muadillerine rağmen) üstsüz gezen erkeklere müdahil olmuyordu, zira kadınlar zaten cinsel arzuları olmaması gereken varlıklardı. Kadın dediğin evde oturur, beyini bekler, çay demlerken komşusuyla iffetli sohbetler ederdi. Kadın dediğin erkeğin binek hayvanından öte bir işleve sahip olmamalıydı. Yuları erkeğin elinde, arzuları erkeğin izin verdiği ölçü ve yönlerde olmalıydı zira. Direk görünce dayanamayanlara, erkekler dayanamıyordu, o halde sorun erkeğin kendi arzularını dizginleyemiyor olması değil, kadının o direğe dayanamıyor olmasıydı.

O zaman sevgili hükümete bir ricamız var. Aşağıya sinema tarihinin unutulmaz striptiz sahnelerinden bir derleme koyduk. Cinsel olarak arzu nesnesi olan kadınmış, onu arzulayacak ve kapacak olan da erkekmiş gibi düşünmediğimizden, 4 erkek, 4 de kadın striptiz sahnesi şeklinde dağıttık. Kendilerinden en yakın zamanda devlet nezdinde bir notayla şu 8 kişiye ciddi uyarılar bekliyoruz. Gelmezse Türkiye gençliğinin geleceği harap olabilir.

Buyurun sevgili geekyaparlar, Batı’nın ahlaksızlığını sergileyen, 8 münasebetsiz striptiz sahnesi. 4 kadın, ve 4 erkek!

 

1. Larry Kazamias – Summer School

Summer School

Summer School ilginç bir film. Bir yandan baktığınızda, konusuyla, yönetmeniyle, senaryosuyla tipik bir 80’ler filmi. Hani Breakfast Club ve Back to the Future gibilerinin değindiği o okul ortamı var ya? Bir yandan onun dokusu var. Bir yandan da içinde çok acayip sahneler, diyaloglar barındırıyor. The Comic ve Dead Men Don’t Wear Plaid gibi klasiklerin yönetmeni Carl Reiner tarafından yönetilen Summer School’un en unutulmaz sahnelerinden biri de Ken Olandt’ın canlandırdığı Larry Kazamias’un striptiz sahnesi kuşkusuz.

 

2. Tüm Grup – The Full Monty

The Full Monty

Erkek striptizciler hakkında çekilen filmlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Gerçekten, bu yazıyı yazmadan önce bolca araştırma yaptık; oradan biliyoruz. Var olanların çoğu pornografik sınırın dolaylarında, TV için yapılmış erotik gerilim filmleri. Onları bertaraf edince elimizde kalanlar az veya değersiz olacak sanıyorduk dürüst olmak gerekirse… Sonra The Full Monty’yi hatırladık. 1997 tarihli, müzikal olarak da sahnelenen The Full Monty, ölesiye komik ve capcanlı bir film. Son sahnesi de şüphesiz çok akılda kalıcı.

 

3. Rick Monroe – A Night in Heaven

A Night in Heaven

İşte bir klasik 80’ler filmi daha. Nedendir bilinmez, 80’ler sırasında Hollywood’un aklı fikri öğrenci hayatına çalışıyordu. Birbirlerinden farklı olan ama bir şekilde bir araya gelen öğrenciler, öğretmenlerinden devamlı zılgıt yiyen ama aslında çok iyi kalpli olan öğrenciler, dünyayı kurtaran öğrenciler… Bir de tabii, her öğrencinin inceden fantezisi olan şey: Öğretmeni ile ilişkiye giren öğrenciler. A Night in Heaven, şimdi itiraf edelim, kötü bir filmdi. Yine de o dans sahnesi çok cesurdu, bu yüzden de buraya koymaktan çekinmedik.

 

4. Michael Lane Ve Kimler Kimler – Magic Mike

Magic Mike

E yani. Bunu buraya koymasak, herhalde bizi çarmıha gererdiniz. İlk bakışta çok sığ bir filmmiş gibi gelse de Magic Mike aslında etkileyici, ilginç ve sürükleyici bir filmdi. Channing Tatum’un kendi tecrübelerinden yola çıkarak kaynak olduğu film, hem kendisinin, hem de rol arkadaşlarının kariyerlerinde sıçrama yapmalarına sebep oldu. Şimdi acayip geliyor ama Matthew McConaughey’ye ilk Oscar fısıltılarını kazandıran rol de buydu. Sonraki sene de aldı eve götürdü ödülü zaten adam…

 

Bir sonraki sayfa? Kadınlar!

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.