Bu neden böyle, tam olarak bilemiyorum; ama video oyunları diye bir şeyin bilgisayarlarda oynanmak üzere yaratıldığı ilk andan, cep telefonlarında iki parmakla yönetildiği şu dakikaya kadar şehir kurma simülasyonları hep çizgilerini korudular. Platform gibi, shoot ’em up gibi bir zamanın padişahı türler yavaş yavaş gölgeye çekilip geri geldiler, ama şehir kurma simülasyonları hep aynı semalarda uçuyorlardı. Hiçbir zaman kral olmadılar, ama hiçbir zaman tamamen unutulup silinmediler de. Biz de bu sefer, bu listemizde, kendilerini şöyle güzel bir şekilde övelim dedik.
Her zamanki gibi kriterlerimiz şu şekildeler:
- Her seriden sadece bir oyun alıyoruz.
- Şehir kurma simülasyonlarında birden farklı üst öge olabilir, fakat oyunların altyapısında daimi olarak üç faktör bulunmaktadır. Oyun alanı sınırlıdır, oyun o sınırlı alan içerisinde bina yerleştirmek suretiyle bir yerleşim oluşturmaya çalışır ve oyuncu daima hiçbir zaman görülmeyen bir neredeyse “Tanrı figürü” olarak oyuna katılır. Bunun üzerine savaş gelebilir, ekonomi gelebilir, ama temeli budur. Türü böyle belirledik, listeyi böyle oluşturduk.
- Ve her zamanki gibi, tarihi önemlerinden çok, safi kalitelerini ele aldık, eğer aynı seride bir oyun ilk oyunun tüm hatalarını düzeltmişse, sadece ilkinin ehemmiyeti fazla diye o oyunu listeye almamazlık etmedik.
Bu serideki diğer listelerimiz ise şu şekildeydi:
Hazır mıyız? O zaman paraları denkleştirelim, arazi etüdünü yapalım, yolların ve kaynakların doğru dağıtıldığından emin olalım ve şu boş arsaya güzel bir liste konduralım. Buyurun!
10. Cities XL
Listeye hemen görece yeni bir örnekle başlayalım. Monte Cristo’nun geliştirdiği ve 2009 senesinde PC için piyasaya çıkarttığı Cities XL, listemizin on numarasında, çünkü tartışmasız bir şekilde listemizdeki en zayıf oyun. Ama bu kötü olduğu anlamına gelmiyor! Dürüst olmak gerekirse, oyunun çok fazla günahı vardı, ama o günahlar, janra katmaya çalıştıklarına kıyasla çok minnak geliyorlar şu an gözümüze. Çok iyi ayarlanmış bir öğrenme eğrisi, kötü denense de denenen multiplayer ve şehri daha iyi algılamanızı sağlamak için çok güzel cilalanmış grafikler Cities XL’in bu listedeki yerini garantiliyor.
9. The Settlers 7: Paths to a Kingdom
The Settlers serisi vazgeçmiyor. Hiçbir zaman, hiçbir şekilde. Blue Byte Software, yıllardır bir veya öteki şekilde ısrarla başyapıtını oynayan ufak kitleye Settlers çıkarmaya devam ediyor. Peki biz niye bu geniş tarih içerisinden The Settlers 7‘yi çıkartıp koyduk? Çünkü açıkçası, The Settlers 7 serinin iyi yaptığı her şeyi biraz daha iyi yapıyordu. Yapay zeka biraz daha iyiydi, oynanış biraz daha zekiceydi, grafikler biraz daha güzeldi… Dürüst olmak gerekirse, bu kadar düşük bir sırada olmasının tek sebebi sahip olduğu inanılmaz dik öğrenme eğrisiydi. Onun dışında, harika!
8. Tropico
Durup şehir kurma simülasyonlarını düşününce, çok dar bir janrdan söz ettiğini sanabiliyor insan kısa bir süreliğine. Gökdelernler, asfalt yollar ve elektrik santralleri geliyor gözünün önüne, ötesini de göremiyor. Halbuki bu güzide türde Tropico gibi örnekler de var. 2001 senesinde PopTop’un geliştirip PC için piyasaya sürdüğü oyun, bir yandan oynanışı baya sağlam bir şehir kurma simülasyonuyken, bir yandan tropik arka planıyla gözlere ziyafet çektiriyor, öte yandan da inceden inceden soktuğu laflarla işin içine çok tatlı bir kinaye sokuşturuyordu. Bugün hâlâ açılıp oynanır.
7. Anno 2070
Blue Byte’ın tek yaptığı şey Settlers serisi değil elbette. Kendileri aynı zamanda bir de Anno serisiyle uğraşıyorlar bir süredir. İyi ki de yapıyorlar. Zira bir şehir kurma simülasyonunun yapabileceği en güzel, en eğlenceli, en enteresan şeyi gerçekleştiriyorlar senelerdir: O şehir kurma simülasyonunu alıp farklı dönemlere sokuşturuyorlar. Biz listemize Anno 2070‘i aldık. Dürüst olmak gerekirse, baya bir zorlandık bu noktada, çünkü Anno’nun şanlı geçmişinde tonlarca güzel oyun var. Ama 2070’in gelecek portresi, onu muadillerinden biraz ayrı kılan bir noktadaydı. Bu yüzden de görmezden gelemedik.
6. Zeus: Master of Olympus
Şimdi dürüst olalım, Impression Games’in 20. yüzyılın sonlarına doğru çıkarttığı şehir kurma simülasyonlarını toptan tek bir seri olarak kabul edip, “her seriden bir oyun” kuralımıza heba etmeyi düşündük bir süre. Sonra fark ettik ki, bu oyunlar her ne kadar mekanik olarak çok fazla şey paylaşsalar da, üzerlerine atılan tarihi dönem örtüsü ortaya bir hayli farklı bir tat çıkartıyor. Zeus, mesela. Aslen Caesar III’ten pek de farklı değil. Ama biraz daha rafine, biraz daha cilalı ve biraz daha Yunan. O yüzden de kafamızda diğer oyunlardan ayrışıyor, listemize de altı numaradan giriyor.
