Bu yazının konusu, tam ismiyle Douglas Noel Adams; sıkı hayranlarının toplandığı yerlerde kısaca DNA ya da hepimizin en yakından bildiği, bu sitenin bile arkasında bir şekilde bulunan hâliyle Otostopçunun Galaksi Rehberi’nin yazarıdır. Hayır, Douglas Adams’ın hayat hikâyesinden, hangi iki insanın iki evladından biri olduğundan, yazmaya ilgisini ne zaman keşfettiğinden veya mesela yine pek çok sevdiğimiz Doctor Who‘ya olan katkılarından bahsetmeyeceğim. Kendisini tanıtan tüm bu cümlelerin ötesinde bilim kurgu ve komediyi, en İngiliz yanıyla birleştiren o insanın, tarihin görüp görebileceği en komik insan olduğunu bu sayfalardan haykırmayı uzun zamandır istiyordum, tam olarak da bunu yapmak için buradayım.
Mizahın ya da nihai hedefiyle gülmenin gerçekleşmesini sağlamak için pek çok bileşen gerekiyor. Gaz çıkartmak gibi herkese oldukça basit gelen bir eylemden güldürürken düşündürmek şeklinde açıklayabileceğimiz, daha derin bir anlam arayışına değin mizahın unsurların her biri, beynimizde bağlama (context‘e) dayanan belirli bir şeyi tetikleyip bizi güldürüyorlar. Bu unsurları, uzun vadede bağlamından koparsak bile etkili olacak şekilde bir araya getirmek ise çoğunlukla iyi bir gözlem yeteneğini ve sadece bugüne değil, geçmişe ve geleceğe uzanacak bir kavrayışı gerektiriyor. Douglas Adams bence bu açıdan tarihin gördüğü en komik insanlardan biri ve bunun doğal bir sonucu olarak iyi de bir sosyolog bakışına sahip. Buyurun, Douglas Adams’ın eserlerinde bireyleri, kültürleri ve sosyal kurumları nasıl anladığını; bunları da en güçlü silah olan mizahla nasıl bizlere anlattığını beş alıntıyla kanıtlayalım:
1. İnanmayı Anlamak
“Elektro Keşiş işten tasarruf sağlayan bir aygıttı, bulaşık makinesi gibi ya da video kayıt aleti gibi. Bulaşık makineleri sizin için usandırıcı olan bulaşıkları yıkar, böylece sizi onları yıkama derdinden kurtarırdı. Video kayıt aletleri sıkıcı televizyon programlarını sizin adınıza izler, sizi seyretme zahmetinden kurtarırdı. Elektro Keşişin görevi de sizin için bir şeylere inanmaktı, böylece siz, giderek artan bir şekilde bir külfet hâline gelen bir durumdan, yani dünyanın inanmanızı beklediği bütün o şeylere inanmaktan kurtulurdunuz.”
Dirk Gently’nin Holistik Dedektiflik Bürosu
Sonrasında bu Elektro Keşiş’in, Tanrı’nın verilen belirli bir adrese, bir dolu para göndermesine ihtiyacı olduğuna inandığı soluk soluğa bir hafta da geçirdiğini de eklemek isterim.
2. İhtimalleri Anlamak
“Ford!” dedi, “dışarıda bizimle üzerinde çalıştıkları Hamlet oyunu konusunda görüşmek isteyen sonsuz sayıda maymun var.”
Otostopçunun Galaksi Rehberi.
Bir matematik teoremi olan sonsuz maymun teoremi, bir daktilonun tuşlarına sonsuz bir süre boyunca gelişigüzel basan bir maymunun, belirli bir metni neredeyse kesin olarak yazabileceğini öne sürüyor. Burada maymun sadece bir örnek elbette. Douglas Adams da buna gönderme yapıyor.