1. Mad Max: Fury Road
Yiğitcan: Bir film, A noktasından B noktasına gidip, B noktasından A noktasına geri dönmeyi anlatırken, ne kadar derinlikli olabilir? Ne kadar felsefi olabilir? Ne kadar zeki olabilir? Ne kadar sürükleyici, gerilimli, büyüleyici, üzücü, düşündürücü, umutlandırıcı olabilir? George Miller bir başyapıt çıkartıp koydu bu sene karşımıza. Kimse de “aa, hiç de bile?” diyemedi.
J.H.: Bu sene Mad Max’i sevmemek nasıl bir şey biliyor musunuz? ‘ben kışın üşümüyorum‘ gibi bir şey. ‘ben güneşte ısınmıyorum‘ demek gibi bir şey. ‘ben güzel bir kadın görünce dokunmak istemiyorum‘ gibi bir şey, ‘ben yakışıklı bir erkek görünce öpmek istemiyorum‘ gibi bir şey, ‘anamdan çok haz almıyorum‘ benzeri bir cümle. Bu sene Mad Max sevmemek, öyle garip, öyle anlamsız. Başına gelen falan varsa, Allah acil şifalar versin…
Mert G.: Benim Mad Max’in fragmanını görüp filmin kötü olacağı ile ilgili çok efsanevi yanıldığım, çok fena bir yazım var sitede. Hatta Yiğitcan ve Sungur beyler aralarda “o yazıyı” hatırlatıp beni tehdit ederek bana zorla yazı yazdırıyorlar. Neyse, hayatımda pişman olduğum iki şey varsa, birisi o yazıyı yazmış olmak. Çünkü Mad Max sadece 2015’in değil, tarihin en büyük sinema olaylarından biri.
Can S.: Bu yıl Mad Max olmasa, yılın filmi listem de dizi listesi gibi yoklukta gideri olanlar olacaktı. Ultron, Ant-Man, Star Wars gibi geekin göbeğini kaşıyan filmler yerine, tek, dev, muhteşem, gelmiş geçmiş en iyi filmlerden birisini buraya koymayı tercih ettim.
Ozan: Sanırım filmi biraz daha översek sıkılacaksınız. Ama bana ne? Hakkını vermezsem içim rahat etmez. Fazla aksiyonun, anlamı ve merak duygusunu gölgelediğini düşünen ben, filmden çıktıktan sonra -tüm o çoşku anları bitince tabii- oturdum aksiyon filmlerine bakış açımı değiştirdim. Heyecan ve derinliği aynı filme yedirmek zorken bu ikisini aynı ana yediren bir filmdi. Oturduğun yerden adrenalin hissetmek böyle bir şey olsa gerek. Büyük şapkamı filmin yönetmeni Miller’a, onun altına sakladığım küçük şapkamı ise film ekibine çıkarıyorum.
Mert Y.: Yılın sinema olayı Star Wars olabilir pek tabi ki de, ancak hem eleştirmenlerin hem de seyircinin kalbini kazanan tek iyi film çıktı bu sene. Ödül sezonunda yer almasının yanı sıra pek çok eleştirmenin listesinde de yılın en iyileri arasında Mad Max Fury Road. Genelde büyük ödüllerde burun kıvrılması beklenen büyük bütçeli bir ‘blockbuster’’ı ödül sezonuna sokmak her baba yiğidin harcı değil. 30 yıllık bir filmi basit bir remake ya da devam filmi kalıbına sokmadan, son derece taze çekebilmek de öyle. George Miller ve ekibine koca bir alkış boynumuzun borcu.
Can T.: Yeni Mad Max resmen filmden öte bir şey! Gerçek bir eğlence makinesi olan bu çılgın ötesi şölen resmen senenin beyin uçurucusuydu. Tartışmasız senenin en keyifli şeyiydi.
Ömercan: Bu filmi sevmemin nedeni hizmet ettiği amaca dair olmayan bir kısım içermeden kurgulanmış olması. Ve olan kısımları da çok iyi işlemiş olması. Film de fazla veya eksik hiç bir şey yoktu ve olduğu kadarı da çok eğlenceliydi. Baş karakterin içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için yaptıkları ve daha sonra verdiği karar, takip etmesi keyfli bir öykü sunuyordu.
Yigilante: Açık söyleyeyim, bu sene çok fazla vizyon filmi seyretmedim. Mad Max’i de aslında çok beğenmeme rağmen hikayesini o kadar başarılı bulmuyorum (hatta Furiosa karakterinin neden bu kadar özgün bulunduğunu, adeta bir feminizm simgesi haline getirildiğini de anlamış değilim). Ancak her şeyin ötesinde George Miller kendi başlattığı efsaneyi ölçülü bir şekilde devam ettirmesini bildiği için takdiri hak ediyor. Bu yaz sinema tarihinin pek çok şaheser serisinin nostaljik refleksler ile bizi tavlamaya çalışmasına tanık olduk (Terminator:Genisys, Jurassic World). Bu filmlerin kolaycılıklarıyla kıyasladığımızda Mad Max’in değil 2015 için belki de bütün 2010’lar için örnek aksiyon filmi sayılması gerekiyor. George Miller gerçekten bizleri mutlu etmesini bildi. Şu popüler kültür camiasında kendi eserine değer vermeyi bilen, ona sadece kolay para tuzağı gözüyle bakmayanen azından bir George’un olduğunu görmek güzel.
Tutku: Abarttınız dediler ama abartmadık. Yapmak istediği şeyi mükemmel yapan bir filmdi karşımızdaki. Max bir çılgındı ve filmi izlerken hepimiz delirdik. Basit bir kovalamaca sahnesinden bu kadar gaza getirici bir film yaratabilmek. Sırf bunu başarabildiği için bile her türlü övgüyü hakediyordu. Ama daha fazlası da vardı. Öve öve bitiremedik zaten, açın yazıları okuyun, daha da gaza gelmezseniz ne diyeyim.
Yücel: Geçen sene Interstellar ile beraber bir filmi ilk defa sinemada iki kere izlemiştim. Film ile ilgili hiçbir şeyi takip etmemiş, sıfır bekletiyle, keyiflik film niyetine gittim Mad Max’e. Filmden çıkınca arkadaşlarla nefes nefese kaldık, gazımızı alamayıp sağa sola saldırdık, bağırdık, çağırdık. O saf, ince işlenmiş aksiyona o kadar doyamadım ki yetmedi bir daha gittim sinemada izledim, sonra yetmedi bir daha. Halen arada açıp açıp adrenalin seviyem kıvamına gelince kapatırım.