Bugün günlerden 25 Mayıs.

Bundan tam kırk yıl önce, tam bugün, Amerika Birleşik Devletleri’nde bir film girdi piyasaya. 25 Mayıs 1977 tarihinde. Dünyanın abıcık gübücük yerlerinde çekilmiş, prodüksiyonu esnasında inanılmaz sıkıntılarla karşılaşmıştı. Filme para veren 20th Century Fox esasen filmi çekmek istemiyordu bile. Projeye kanı sebepsizce ısınmış olan kişi Fox’un patronu Alan Ladd, Jr olmasaydı, film yapılmayacaktı bile. En azından Lucas’ın filmi satmaya çalıştığı diğer stüdyolar sümüklerini atmamışlardı projeye.

Halbuki bu Lucas’ın bebeğiydi. Amerika’nın en yetenekli yönetmen neslinin göbeğinden çıkan Lucas, kariyerine deneysel kısa filmler yaparak başlamıştı. Bilimkurguya meyli çok yüksekti, ilk filmi de felaket depresif ve karanlık bir deneysel filmdi zaten: THX-1138. Kimse izlemedi, sevmedi. Ancak o dönem Amerika’da stüdyoların yönetmelere istisnai bir özgürlük tanıdığı yıllardı. Büyük firmalar, auteur’lara büyük bütçeler veriyorlardı. 2010’lar için süper kahraman filmleri neyse, 70’ler Amerikan sineması için de bir anlamda auteur filmleri öyleydi.

Ladd, Jr; birerbir bu mantıkla ilk iki filmini ton ve arka plan olarak birleştirmek isteyen Lucas’a güvenip yatırım yaptı. Parasından da çok, kefil olması önemliydi. Olduktan sonra prodüksiyonun başına gelenlere bakıp pişman olması kaç gün sürmüştür bilmiyoruz, ama olduğuna dair zırnık şüphe yok aklımızda. Para çok erkenden suyunu çekti. Tunus’ta sekiz haftada inşa edilen setler kopmayan tufan kopunca haşat oldu. Çekimler İngiltere’ye taşındı, sendika kanunlarından dolayı akşam çekimleri yapamadılar. Daha kötüsü, Lucas her aşamada bir yaratıcının başına gelebilecek en kötü şeyle karşılaştı. Şüphe. Ciddiye alınmamak. Ve yer yer, açıktan aşağılanma.

Star Wars 1977 2

Oysa ki Lucas, filmi 1973’te yazmaya başlamıtşı. Günde sekiz saat. Haftada beş gün. Her gün daktilonun başına oturuyor, isimler, konseptler, anılar ve tarihler üretiyordu. Çok fazla değişiklik geçirdi Lucas’ın emeğiyle ilk fikir. Ana karakter Mace Windy adında bir Jedi Bendu olacaktı. Sonra Starkiller oldu. Tek filmdi, dokuza çıkardı. Biçti, bir tanesine yoğunlaştı. Saatlerini, günlerini, aylarını, yıllarını verdi projeye, değiştire değiştire. Ve her adımında daha büyük zorluklar çıkıyor, filmin ışıkçısı bile projeyi ciddiye almıyor, aktörü “Abi niye yanımda benim maymun kılıklı silah tutan bir dev var” diye soruyordu. Gerçekten hastanelik oldu Lucas. Hipertansiyon teşhisiyle çekim sırasında hastaneye kaldırıldı.

Dert çekimlerde de bitmedi. Lucas’ın vizyonu sadece film içinde geçerli değildi. Kafasında gördüğünü bize gösterebilmek için Industrial Light & Magic adında bir görsel efekt şirketi kurdu. Birkaç sene öncesine kadar bu seviyeye ait görsel efekt diye bir şey bile yokken şirketini kurmak sadece deli adamların yapacağı bir şeydi. Orada da tükendi Lucas. Çalışma biçimini, kültürü, iş disiplini ve etiğini kendisi bizzat oturtması gerekiyordu. Kalite barını çok erkenden yükseğe koydu, bütçenin yarısına mâl olan dört çekimi elinin tersiyle sildi.

Star Wars 1977 5

Dönüp bakınca, Lucas’ın “Ne gerekiyorsa o” yaklaşımından es vermemesi çok imkansız geliyor insana. Bütçesini iki milyon dolar aştığı için stüdyonun resmen tiksinerek baktığı bir projeyi yöneten adam, tuttuğu bir ses tasarımcısı yarattı filmine. Ben Burtt, filmin ışın kılıcı sesi, Wookiee kükremesi, R2 biplemesi gibi müthiş seslerini yaratacaktı. Aynı görsel efekt stüdyosu gibi, ses tasarımcısı diye bir mefhum da yoktu film dünyasında. Lucas onu da yarattı.

Ben insanlara bir ton yabancı şey anlatıyorum” diye düşündü Lucas. “Tanıdık bir şeylerle dengelemeye ihtiyacım var” gibi hissetti. Bu yüzden de can dostu Spielberg’den tavsiye alarak John Williams’la çalıştı müzik için. Belirli leitmotifler olsun, orkestral olsun, büyük olsun istiyordu müzik. Ama bir yandan da ekranda gördüğümüz her şeyi normalleştirecek kadar sıcak, samimi ve tanıdık olmalıydı.

Filme zaten 2 milyon ekstra çıkmış olan Fox, pazarlama manasında destek atmadığı için, orada da alternatif yerlere gidilmek zorunda kalındı. Filmin pazarlamasını üstlenen Charles Lippincott bizim damar bir adamdı. Bizim damar adamlara gitmeye karar aldı. Fox kendisine “Abi anca tişört verebiliriz” dediği için, gerilla tarzı girdi. Marvel ile bir promosyon çizgi romanı, Del Rey Books ile bir promosyon kitap basmak üzere anlaştı. “Ben bunu ancak burada satarım” dedi, filmi Comic-Con’a götürdü. Lippincott “Bunun oyuncağı da olur” diye düşünmüştü aslında. Ancak hiçbir büyük oyuncak firması yanaşmadı projeye. Bir tek Kenner Products diye bir firma girdi topa.

Sonra film çıktı.

Star Wars 1977

Ve gerçekten, bu yeterliydi.

Film Amerika’da sadece 32 sinema salonunda, Mayıs ayı gibi çok da biletlerin coşmadığı bir zamanda girdi. Lucas ömrünün o dakikaya kadar geçen kısmının onda birini harcadığı projenin çakılmasını izlemeye hazır değildi. Filmin çıktığı güne yurtdışı tatili ayarladı. Döndüğünde sinema salonunun birinde korkunç bir kuyruk fark etti. Merak etti, sordu. İnsanlar Star Wars‘ı dördüncüye dönmek için bekliyorlardı.

George Lucas’ın Star Wars sırasında yaptıkları, Star Wars için yaptıkları ve elbette Star Wars’ın bizzat kendisi, sadece sinema sektörünü ya da eğlence sektörünü değil; dünyayı değiştirdi. Lucas’ın kurduğı ILM mühür oldu, bünyesinden Pixar koptu. Ses tasarımı diye bir şey önemli oldu sinema dünyasında. Star Wars’a duyulan korkunç açlık bir ilham hâli yarattı. O ilham hâli, Star Wars’ın baştan hayatına multimedya başlaması sağ olsun; yüzlerce kitap, çizgi roman, oyun, dizi, kısa film, öykü ve sanat çıkardı karşımıza. Geek yaptı. Geek yapmaya başladı.

Star Wars 1977 3

Çünkü buydu, gerçekten bu. Herkes filmden çıkıp, Han Solo ile Kessel Run yapmak isterken bulmuştu kendisini. Maceralara atılmak. Yeni yerler keşfetmek. Çünkü Star Wars sadece öyküsel olarak bir serüven değildi. Star Wars’ın kendisi Lucas’ın macerasıydı. Çetrefilliydi. Kolay olmadı. Sorsan, muhtemelen Death Star’ın çöp öğütücüsünde olmayı tercih ederdi Lucas. Ama aynı Rebellion gibi, Lucas’ın da değiştirmesi gereken bir galaksi vardı. Güç’e güvendi. Vizörlerini kapattı. Kim ne derse desin umursamadan ateşe bastı.

Ve her şey değişti.

Bugün o dönemecin 40. yıldönümündeyiz. Ve emin olun Geekyapar ailesi olarak, George Lucas bütün o çektiklerini çekmemiş olsa burada olmayacağımızı sual etmeden biliyoruz.

Ve biliyoruz ki, ne kadar teşekkür etsek de asla yetmeyecek. Nice yaşlara, mutlu yıllara Star Wars. Bizimle olduğun her saniye için teşekkürler. Sonradan seni yönetme onuruna da erişecek Gareth Edwards’ın dediği gibi;

“Star Wars’ı izledikten sonra kendi kendime düşünmüştüm. Hayat artık güzeldi. Çünkü bundan sonra ne olursa olsun, bir Star Wars açmak mümkündü.”

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.