17 Eylül 2018 günü (bizde geceyken tabii), televizyon dizilerinin “prestijini” ispatlayan Emmy Ödül Töreni gerçekleşti. Adaylar arasında birbirinden güçlü isimler varken, bazı kategoriler inanın hayal kırıklığına uğrattı bizi. Özellikle son yıllarda birilerine yaranmak ya da en popüler yapımı seçmek adına düzenlendiğine neredeyse herkesin emin olduğu bu tür ödül törenlerinde Emmy de son damlayı taşırdı sanırsak. Şahsen şu zamana kadar ödüller hakkında, özellikle ilgi alanımda değilse, yazı yazmaktan geri duran biri olarak söylemek istiyorum ki; bunca yıldır insanlar “X Ödülleri bitmiş, artık eski kalitesi yok” derken ne kadar haklılarmış aslında.
Bütün kategorileri, bütün isimleri tek tek yorumlamayacağım. Aksine, özellikle değinmek istediğim noktalara parmak basıp sizi bir sonraki sayfada tam ödül listesiyle baş başa bırakacağım. Siz de hak verirsiniz ki, bahsetmek istediğim adaylıklarda, çoğunluğun bir maruzatı olacaktır illa ki. Bu yüzden yorumlar kısmında görüşlerinizi belirtir, düşüncelerimi destekler/çürütür şekilde beyanlarda bulunursanız sevecenlikle okuruz. Zira bu ödül törenleri için herkesin söyleyecek bir şeyi var gibi gözüküyor.
Öncelikle hiç lafımın olmadığı ama yine de tek tek tebriği her birinin hak ettiği oyuncular kategorisinden bahsedeyim. Hangisinin heykeli kucakladığı hiç mühim değil, çünkü her biri inanılmaz performanslarla bu ödüle aday oldular. Gerek kazananı olsun, gerekse aday gösterileni olsun; her birine sırf o müthiş oyunculukları sebebiyle bir ödül verilse hiç karşı çıkmazdık doğrusu.
Öte yandan komedi alanında The Marvelous Mrs. Maisel, bütün birincilikleri kaptı neredeyse. Her bir komedi ödülünde acımasızca rakiplerine el sallamayı başaran dizi, bizim de bu sırada ilgimizi çekti açıkçası. Neymiş; neyin nesi, kimin fesiymiş diye bir merak ettik gerçekten de. Ekibimizde henüz izleyen yok bildiğim kadarıyla, ancak bir bakınıp sizin için yapılacak yorumu varsa bu işi sırtlanmaya hazırım. O sebeple Emmy Ödül Törenleri bu sene biraz işe yaradı desek, ne dersiniz?
Son olarak, sizleri ödüllerle baş başa bırakmadan önce değinmek istediğim bir önemli husus da drama alanındaki ödüller. The Crown, The Handmaid’s Tale, Game of Thrones, Ozark, Stranger Things, The Americans ve Westworld gibi birbirinden iddialı ve seçmesi zor dizi arasından heykelciği Game of Thrones’un kapmış olması bir noktada tebrik edilesi bir işken, bizim için diğer taraftan popülerlik düşkünlüğünden başka bir şey ifade etmiyor.
Geçen senenin Emmy Ödül Törenleri’nde drama alanını silip süpüren The Handmaid’s Tale’in ikinci sezonu, en az ilk sezonu kadar harika ve çarpıcıyken, bu sene hiçbir şey kazanamamış olması şahsen beni fazlaca üzdü. Öte yandan Westworld ve The Crown gibi hayranlıkla, salyalarım aka aka izlediğim yapımlar da bu alanda Game of Thrones’a tur bindiremedi diye ekstra bir üzüldüm diyebilirim.
Ha, buradan Game of Thrones’u çamurladığım ya da katiyen sevmeyip gömdüğüm mesajı çıkmasın. Aksine, heyecanla bekleyerek izlediğim diziler arasında kendisi. Ancak eğri oturup doğru konuşalım arkadaşlar, sizce gerçekten de bu senenin Emmy’si Game of Thrones’un muydu? Çünkü son sezonda, hem kitap okurları hem de sadece dizi izleyicilerinin ortak kararı olarak önceki sezonlara oranla bir düşüş olduğu çok aşikardı. Ancak gelin görün ki yeni sezonlarıyla kendi kalitelerini katlayan diğer diziler, bu tören dahilinde onurlandırılmazken Game of Thrones bilmem-kaç-milyarıncı-kere ödüle layık görülen isim oldu.
“Bunca senedir zaten popüler olana veriliyor, yeni mi aydınız?” diyenleriniz varsa diye söyleyeyim: Hayır, şahsen yeni aymadım, ancak ilk defa kendimi bu konuda laf söyleme imkanında ve kapasitesinde buldum. Sizlerin, benim fikirlerimin aksine çok daha farklı şeyler öne süreceğinizi bildiğimden, yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım. Ancak bu Emmy için bir şeyler yazıp karalamazsam gerçekten bir yerlerimin şişeceğinden ötürü sizlere bu yazıyı yazdığımı unutmayın.
Ne dersiniz, deliler gibi kafa patlatalım mı bu ödüle? Yoksa “Amaaan, sal gitsin. Emmy de bitmiş.” diye köşemize çekilip başka güncel gelişmelere mi yer verelim?