5. Alexey Pajitnov

Tetris

Kilit Oyunu: Tetris

Neyi Değiştirdi: Sovyet Rusya’da, dünyanın muhtemelen en çok oynanmış oyununu yaparsanız dahi telif hakları devlet-birey-şirket-yabancı şirket dörtlüsü arasında kaybolur gider yoldaş! Alexey Pajitnov’un başına gelen de bu oldu. Belki de hayırlısı olmuştur, zira Tetris Pajitnov’a ait bir oyun olsaydı hesap makinesinden televizyona, PS4’ten telefona kadar her yerde kopyaları karşımıza çıkmaz, dünyayı bu denli ele geçirmeyi başarmazdı.

Hayatımda hiç Tetris oynamadım diyeniniz var mı aranızda? Mümkün mü böyle bir şey? Peki daha da genişleteyim, hayatımda hiç Tetris oynamadım diyen bir anneniz, babanız var mı? Tetris nedir bilmem diyen anneanneler bile kaldı mı dünyada? Pajitnov’un basit ama ileri derecede bağımlılık yapan oyunu gerçekten de herkesin elinden geçti en az bir defa.

Oyun dünyasında değiştirdiği şey sadece bu değildi. Yani evet, gerçekten de kitleleri aşan bir şey oldu Pajitnov’un Tetris’i. Ama asıl yaptığı devrim, Nintendo’nun o oyunu Game Boy’uyla birlikte paketlemesinden sonra oldu. Bugün tuvalette Fruit Ninja oynuyorsanız, müsebbibi bu harekettir işte. Tetris + Game Boy kombosuyla bir anda mobil oyun oynamak yerleşti lügatımıza. Onu tabii ki Pokémon takip etti, sonra GBC, GBA ve Nintendo DS. Oradan da buralardayız işte, iPhone’lar ve Galaxy’ler diyarında meyve kesiyoruz, kuş fırlatıyoruz. Bugün durduğumuz yerde de Pajitnov’un payı çok büyük.

 

4. John Carmack

Doom

Kilit Oyunu: Doom

Neyi Değiştirdi: Bu listedeki hiç kimse, hiç kimse John Carmack kadar böbürlenerek “ben bir tür yarattım” diyemez. Nokta. Diyemez yani. Garriott’ın MMO’ları da, Kojima’nın stealth action’ları da artık bugün neredeyse bir “yan tür” hükmündeler. Fakat John Carmack’in yarattığı şey, günümüzün en popüler oyun janrı. Üstelik neresinden baksanız, bir yirmi senedir de öyle.

FPS. Bu kadar basit. John Carmack olayın teknik kısmını çözmese, programlamasını yapıp görüş açısını birinci kişi kamerasına almasa bugün böyle bir tür olmazdı. İşin sadece teknik kısmından anlayanların bilebileceği onlarca yenilik, bir oyuna sıkıştırılmış ve karşımıza çıkartılmıştı. Her ne kadar kendisi “video oyunlarında hikaye, porno filmlerde hikaye gibidir; orada olabilir ama ana odak noktası değildir” gibi talihsiz bir açıklama yapmış olsa da oyun dünyasında durduğu yeri inkar edebilir misiniz? Hikayeye önem vermiyor diye Carmack’i silebilir misiniz?

John Carmack bir mühendis. Bunu kimse yadsımıyor. Ama mühendisler de devrim yaparlar bazen. Carmack’in yaptığı yenilikler, oyunların tecrübe edilmesinde yeni bir boyut açtı birden karşımıza. Wolfenstein 3D, Doom ve Quake ile birlikte bir anda bir “First Person” peydah oldu. O gün bugündür de o birinci kişi perspektifinden milyonlarca dünya gördük, denedik, tecrübe ettik. Hepsi de Carmack sayesindeydi.

 

3. Dan & Sam Houser

GTA 3

Kilit Oyunları: Grand Theft Auto III

Neyi Değiştirdiler: Açtılar dünyayı. Hem de sonuna kadar. Grand Theft Auto serisi onların yaratısı değildi. Evet, orijinal adı Race ‘n’ Chase olan oyunu BMG Interactive’e alıp, dağıtımını sağlayan kişiler onlardı. Evet, Rockstar Games’i onlar kurdular. Ama GTA 1 ve 2 ile alakaları pek bir minimaldi. Onların asıl damga vuracakları yer, seneler sonra gelecekti.

Tam anlamıyla bir film hastası olan iki kardeş, DMA Design’ın adının Rockstar North olarak değiştiği andan itibaren oyun dünyasını derinden sarstılar. Artık A ve B noktaları arasında geçen oyunlar mübah değildi. Olamazlardı. GTA III, Liberty City ile birlikte belki de ilk “ya hiç görev yapmasam bile sıkılmam burada” denilen oyunu sundu önümüze. Üzerine Vice City’yi çaktılar, San Andreas ile ise çıtayı iyiden iyiye yükselttiler.

Artık bir oyunun “açık dünya değilim ben aslında” dediği an ayıplandığı bir dünyada yaşıyoruz. Bunun sebebi GTA III. 2001 senesinde çıkıp, 2000’lerin kalan 9 senesinde oyun oynama şeklini değiştirdi GTA III. Oyuncuya daha fazla seçim, daha geniş bir dünya ve bir kum havuzu vermek, GTA III’ün mükemmelleştirdiği ve pek çok halefi için mümkün kıldığı bir fikirdi. Bu yüzden isimlerini pek fazla yerde göremeseniz bile, Dan ve Sam Houser’a dev bir saygıyla eğilmeniz gerekir. Kaba tabirle, oyun dünyasının 21. yüzyılını onlar belirlediler.

 

2. Gabe Newell

Half-Life

Kilit Oyunu: Half-Life

Neyi Değiştirdi: Nereden başlasak? Önce herhalde şunu demek gerek, tartışmasız, sorgusuz ve sualsiz bir biçimde Half-Life oyunların “Citizen Kane” anıdır. Yani çelik çomaktan farksız bir “hobi” olmaktan sıyrılıp, ciddi bir sanat dalına dönüşmeye başladığı andır Half-Life. Anlatmaya değer bir hikayesi olan ilk oyun değildi şüphesiz. Ama bunu anlatış biçimi, oyunlar için devrimseldi ve bir öncül teşkil etti.

Çünkü Half-Life, oyunun oynanırken tecrübe edilen bir hikayeye sahip olması gerekliliğiyle yola çıkmıştı. Daha önceki gibi oyunu bölüp diyaloglar, ara sinematikler veya metinler aracılığıyla hikaye anlatma fikrini çöpe atmıştı. Half-Life’da kontrol hiçbir zaman sizden alınmıyordu. Hiçbir zaman oyunu oynamaya ara verip, hikayeyi izlemeye başladığınzı sekanslar olmuyordu. Oyun oynanıyordu, ve hikaye siz oynarken sizin başınıza geliyordu. Bugün Journey, Braid, Spec Ops: The Line, Call of Duty 4 gibi hikaye  anlatımında mihenk taşı kabul ettiğimiz oyunların hepsi Half-Life’ın örneğini takip ettiler.

Ama Gabe Newell bununla yetinmedi. Kendisini sonra tuttu, Valve ile birlikte Steam diye bir dükkan açtı. O dükkan ki, indie oyunculuğunda devrim yaptı. O dükkan ki, mod dağıtımı ve üretimi konusunda bir çığır oldu. Ve o dükkan ki, on sene önce ölüyor denilen PC oyunculuğunu diriltmekle kalmadı, tekrar tahta oturttu. Bugün neredeyse PC demek, Steam demek aynı zamanda. Bunlardan sen sorumlusun Gaben. İyi ki de sorumlusun ama ulan!

 

1. Shigeru Miyamoto

Super Mario Bros

Kilit Oyunu: Super Mario Bros.

Neyi Değiştirdi: Öncelikle, Nintendo’yu. Nintendo dünyayı defalarca değiştirdi, ama bugün böyle bir şeyden söz edebiliyorsak bu Miyamoto sayesindedir. Nintendo’yu bir marka hâline getiren, Amerika’da ünlü bir isim yapan oyun onun eseriydi. Donkey Kong. Satmayan, elde kalan Radar Scope makinelerinin üzerine yazdı o oyunu. Ana karakterinin ismini Jumpman koydu, sonra Mario olarak değiştirdi. O oyun, Nintendo’ya ilk uluslararası başarılarından birini getirdi.

Burada durmadı Miyamoto. Nintendo’yu kurtarması yetmedi ona. O komple bütün oyun endüstrisini kurtardı. E.T.’nin başını çektiği 1983 video oyunları krizi, endüstriyi batırmıştı. Kimse oyun yapmak, konsol üretmek istemiyordu artık. Bu bir trenddi ve kimilerine göre son bulmuştu. Nintendo, o sırada küçük bir konsol yapıyordu Japonya’da. Amerika’da o konsolu kendisini oyun jargonlarından uzaklaştırarak “Eğlence Sistemi” olarak piyasaya sürdü. O küçük konsol, çıkış oyununun omuzlarında bir anda devasa bir başarı elde etti. Oyun sektörü, kıyıda köşede kalmış ve unutulmuş bir trend olmaktan kurtulmuş, tekrar canlanmıştı.

O çıkışı oyununun adı Super Mario Bros’tu. Yapan da Shigeru Miyamoto. Tarihin en popüler oyun karakteri onun ellerinden çıktı. Stan Lee çizgi roman endüstrisi için neyse, Shigeru Miyamoto da oyun endüstrisi için o oldu. Mario ile yetinmedi, The Legend of Zelda ile ilk defa tek oturuşta bitirilemeyen bir oyun yaptı, açık dünya sundu önümüze. F-Zero ile Mode 7 çipini kullandı, yarı-3D bir yarış oyunu yaptı. Star Fox ile poligonları soktu işin içine. Super Mario 64 ile 3D dünyalarda hareket etmenin raconunu, Ocarina of Time ile 3D aksiyon oyunlarının mekaniklerini hüküm gibi indirdi. Analog tuşu da onun fikirlerinden biriydi. DS’in dokunmatik ekranı ve Wii’nin hareket algılayıcı sistemi de öyle.

Shigeru Miyamoto, 1985’te dahiyane Mario’suyla oyun endüstrisini kurtarıp bıraksaydı da bir numarada kalırdı. Ama hayır. Miyamoto son 30 sene içerisinde defalarca oyun sektörünün yönünü değiştirdi. Defalarca. O yüzden bu listeyi yaptığımızda, bir numaradaki yeri çoktan hazırdı. Tebrikler Miyamoto… Uzun süre de bırakma bizi, olur mu?

1 2 3
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

4 Comments

  1. Yunus Sönmèz Reply

    wolfenstein 3d , doom’dan daha önce çıkmadı mı ?

  2. Ne güzel yazı olmuş, ne güzel yönden bakmışsın, eline sağlık.

    Yalnız bana Maniac Mansion deme…Ablam oynarken İngilizce bilmiyorum diye bit kadar halimle deliriyordum. İngilizce’yi sırf bunun için öğrenip yeterli seviyeye ulaşınca ilk indirip bitirdiğim oyun oldu!

  3. Murat Atay Reply

    O kadar efsane arasında jonathan blow kesin kaynamıştır diyerek tıklamıştım başlığa ama dumur oldum 😀 Bugün ana akım oyun medyasında indie yapımlar bu kadar yer buluyorsa braidin yarattığı sükse sayesindedir.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.