Her ne kadar bugün dünyada eğlenme ve eğlendirme kavramları dev sektörlere dönüşüp milyonlarca insanı pençelerine almış olsalar da hala bazı insanların içi bu konuda pek rahat değil. İşte geçen ay bu konu üzerinden belki birçoğumuzun hayatında çokça duyduğu “Bunlarla ilgileniyorsun ama sana ne fayda sağlıyorlar?” sorusu hakkında Muhit’te ilginç bir tartışma döndü. Kimisi bütün bunları işe yaramaz olarak addederken, kimisi bu duruma hiddetle karşı çıktı. Merak etmeyin; masalar ve sandalyeler havada uçuşmadı ancak tartışma, kalabalığı etrafına toplamayı başardı. Gelin hep beraber bakalım:

Bütün tartışma Aurum rumuzlu üyenin Ülkemde CS:GO ve LoL sevdalısı genç istemiyorum.” cümlesiyle kıvılcımlandı. “Neden?” sorusuna ise e-sporu saçma bulduğunu belirterek şöyle bir cevap verdi:

Adsız

 

Bu cevaptan sonra Kıraathane sakinleri yavaştan masanın etrafına toplanmaya başladı.

Adsız2

Adsız3

Fatih_Cetin, Audomarus_Fridia ve Meliodas_TaBleT aralarında paslaşarak oyunların bir para kazanma aracına dönüşmesindeki temel motivasyonun “mutluluktan” kaynaklandığını ve e-sporun da tıpkı diğer spor ve aktiviteler gibi modern bir eğlence anlayışı olduğunu savundular.

Adsız4

555

66

Ancak Aurum ikna olmamış bir şekilde hepsinin birer boş zaman aktivitesi olması gerektiği fikrinde dayatarak bir de oyun yayıncılığını eleştirdi.

77

Kursad_Sahin ise bunun üzerine arz ve talepten dem vurdu.

88

Vurdu vurmasına ama Krios tartışmayı e-spordan kurgusal eserlere taşıyarak Aurum’un safında masaya dahil oldu.

99

Bu mesajdan sonra Muhit’in güzide üyelerinden Audo, tekrar ve bu sefer olayları biraz daha derinden ele alarak tartışmayı bir ileri boyuta taşıdı. Dediğine göre insanlık olarak bu kadar gelişmemizdeki en büyük etken “kurgulayabilme” kabiliyetimizdi. Ve tabii ki baş parmağımız.

15666667

Krios buna cevaben işin fırsat maliyeti hakkında bir görüş ortaya attı: Bütün bu kurgusal eserleri okumak, daha faydalı şeylerden vazgeçmekti onun için.

11

Audo ise Krios’un bilgiyi belli başlı kalıplara sıkıştırdığını ve aslında bilginin çok daha geniş bir kavram olduğunu söyledi. Üzerine şu yazıyı girerek pek çoklarınca o günkü tartışmaya noktayı koymuştu aslında:

“Temel hatalardan biri şu: Kurgu kitapların sağladığı temel yarar kitap olmalarından geliyor sanıyorsun, oysa kurgu eserlerin sağladığı temel yarar kurgusal olmaları.

Bu ne demek?

Bu demek oluyor ki: Kitaplar elbette kelime haznesi olarak (hem de senin yine anlayamadığın, okumadığın veya en azından belirtmekten kaçındığın üzere hikaye vb. olayları beynimizde proses ederken yüksek bir şekilde nöral bağ kurmamız) yarar sağlıyor bize. Ama burada önemli bir detay kitapların düşünceleri sembollerle ifade etmemize dayanan iletişim araçları olması.
Yani başka bir önemli faktör dolayısıyla ileti .

Peki kurgusal eserler ne iletiyor?

Kurgusal eserler içinde var olmayanların ve aynı zamanda var olanlara başka açıklama veya çarelerin bulunduğu sanal dünyaların betimlemelerini iletiyor.

Hani burada tüm empati, sosyal, vb. faydalarını geçiyorum, çünkü burada senin kanındaki vahameti anlatacak zamanım yok. Ellerim yorulur.

Bu betimlemelerdeki önemli olan şey bu kurgusal dünyaların bize hazzettiğimiz dünyaları hedef olarak göstermesi ve hazzetmediklerimizden de kaçınmamızı öğütlemesi.

Bu ne oluyor? Şöyle ki ilerlemenin temel kaynağı zaten bu.

“Necessity is the mother of invention”
Doğru ama eksik bir ifade, ihtiyaç tek başına bizi ancak belli bir yere götürüyor. Ay’a gittiğimizde Ay’a gitme ihtiyacımız yoktu, göğü gözleme ihtiyacımız da yoktu, uzaya çıkma ihtiyacımız da yoktu. Ama gittik, neden gittik?

Çünkü hayal ediyorduk, hani bu kelime anlatmak istediğim ifadeye yeterli olmuyor, “fantasizing” ifade etmek istediğim şey. Ay’a çıktık çünkü başkalarından önce hayallerimizi gerçekleştirmek istiyorduk. Ay’a çıktık çünkü merak ediyorduk. Bu duygular olmasa gerçekleştirmeyeceğimiz tonla şey var. Ve bu eserler olmasa gerçekleştirmeyeceğimiz tonla şey var.

Bu bir temel düşünce.

Başka bir temel düşünce de (ikinci videoda da açıklandığı üzere) memelilerin temel öğrenmesinin iki boyutlu basit şekillerle değil, simüle ederek olması. Bunu 10 000. kez anlatıyorum. En basit, TRT’de yayınlanan belgesellerde dahi görebilirsin bunu yahu.

Ama işte hata yaptığın o kadar tonla şey var ki. Yani gidip bu konuda makaleleri filan oku en azından. Çünkü konuşuyorsun ama ardında bilgi yok. Ve durum böyleyken benim sana bireysel olarak anlatabileceğim çok fazla bir şey yok.

Hani kırdıysam kusura bakma, çok özür dilerim ama bu artık kaçıncı sefer oluyor, ve daha önceden anlattığım şeyleri başka zamanlarda tekrar bahsederek artık benim de bir sınırım var yani.”

Siz ne düşünüyorsunuz? Eğlenmek için yaptığımız aktiviteler para kazandırmalı mı? Kurgusal eser okumak bilimsel makale okumanın yanında bir kayıp mıdır? Kişisel bazda keyif almak topluma ve şahsa bir fayda sağlar mı? Buyurun yazın! Ancak dikkat edin, karşınıza Audo çıkabilir.

Author

Herhangi bir mürettebatın kaptanı. Açık denizlere yelken açtıktan sonra kendini civar sularda buldu. Hayatını korsanlardan kaçarak geçirse de bu aralar donanmasıyla Muhit'e gözcülük yapmakta. Muhit'te ulaşmak için SvartirSandar rumuzuyla aramanız yeterli. @SvartirSandar27

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.