Dostlarım, korku filmlerini çok seviyorum ben ama bu duygular karşılıklı mı bilemiyorum. Zaman zaman çok güzel filmler çıkarken, çoğunlukla diğer film türlerinin seviyelerine ulaşamayan…
Ekim ayı yüzünü kapıdan gösterir göstermez her defasında olduğu gibi bu yıl da gözümüzü cicili bicili süslü püslü konulardan çekip bakışlarımızı insanlığın kimsenin inmeye cesaret edemeyeceği kadar derin köklerine çeviriyor, “Hangi korku oyunu bu ay kabuslarıma dadansa?” sorularına cevap veriyoruz.
“Creepy” ve “copypasta” kullanımlarının birleşiminden çıkan creepypasta kavramı 2008’den beridir internette dolanıp hayatımızı korku ile biraz daha dolduran kısa internet hikayeleridir.
The Fall of the House of Usher ile birlikte Mike Flanagan Netflix’e özgü beşinci korku dizisini de tamamlamış oldu. Gelin beşine de şöyle bir bakalım.
The Exorcist tarihte çıkmış en iyi korku filmlerinden birisi, pek çok insana göre de en iyisi ama ondan sonra bir türlü mirasını doğru yerden…
Starfield’ın neleri doğru, neleri yanlış yaptığını az çok gözlemleyebildim. Bu güzel oyunun hem kafaları karıştıran eksikliklerini, hem cesurca atılıp getirdiği yeniliklerini açıkça serelim önümüze.
Oblivion’dan Skyrim’e ve Fallout 3’ten Fallout 4’e geçişte ne kadar değişim olduysa, yepyeni bir oyun olan Starfield, beklediğimiz yeniliklerle bizlerle buluştu ama yaşanması istenen bu değişimler için ilginç bir şekilde farklı pazarlıklar yapıldı, önemli tavizler verildi.
Oyun dünyasındaki devlerden konuşmaya başladığımız zaman konunun illa ki bir yerde Bethesda oyunları ile bağdaşması kaçınılmaz bir durum. İyisiyle kötüsüyle uzun zamandır insanların gözü önünde yer alıyorlar ve çıkarttıkları her oyun bir şekilde unutulmaz bir deneyimle birlikte geliyor.
Fallout ve Skyrim gibi eserlerin yapımcısı Bethesda Games Studio yepyeni bir evren kurunca insan heyecanlanıyor. Peki Starfield çıkana kadar ne oynayacağız?