Arabaları sever misiniz? Ya da daha net sorayım, arabalardan anlar mısınız? Ben pek anlamam. Piston nedir, nereden çıkar, akü gücü nereye aktarır, cc farkı neye yol açar; önden çekmeli olunca ne değişir, arkadan çekmeli olunca ne gelişir hiç çözemem. Atlı arabalar döneminde yaşasaydık dahi hayatında ciddi değişiklikler olmayacak…

A Few Good Men, Malice, Sports Night, The West Wing, Charlie Wilson’s War, The Social Network, Moneyball, The Newsroom… Bunların hepsinin ortak noktası nedir? Siz yorumlara davranmadan ben söyleyeyim: Bu birbirinden alakasız 8 eserin iki ortak noktası vardır. Ustaca yazılmış diyalogları ve o diyalogları yazan kişinin aynı olduğu…

Şimdi öncelikle bir meseleyi masaya yatıralım, bertaraf edelim ve bir daha da bahsini açmayalım: Evet, Battleborn gerçekten de Gearbox seviyesindeki bir yapımcı ve 2K seviyesindeki bir dağıtımcıya yakışmayacak denli kötü bir oyun ismi. Bu konuyu burada bırakalım, oyunun geri kalanına bakalım. Ne de olsa Borderlands 1 ve Borderlands…

Daha evvelinde Humble Bundle’larla ilgili görüşümüzü belirtmiş, her tarafımızı oyunlarla şişirme konusunda ciddi baş belaları olduğu kanaatine vardığımızı paylaşmıştık. Gelin görün ki Humble Store 2K Games ile işbirliğine girip öyle bir bundle çıkarttı ki bütün laflarımızı yuttuk, hemen en yakın kredi kartına sarıldık. Maşallahı var, Geekyapar bünyesinde övdüğümüz…

Pottermore’u bilir misiniz? Bundan yaklaşık iki üç sene kadar önce, J.K. Rowling tarafından başlatılan Pottermore, bir yandan tüm kitapları baştan tecrübe etme fırsatı verirken, bir yandan da sosyal özellikleri olan bir tarayıcı oyunu vazifesi görüyordu. Yavaş yavaş Pottermore dallandı, budaklandı, hem Potterhead’ler için vakit geçirilebilinecek bir köşe başı…

İnsan kafasının gerisinde, zihninin bir köşesinde biliyor işte David Fincher’ın yeni bir film çektiğini. Gillian Flynn’in aynı adlı romanından uyarlandığını, isminin Gone Girl olduğunu, müziklerini yine Trent Reznor ve Atticus Ross’un yapacağını da biliyor. Ama yine de işte var olduğunu unutuyor. Ama Fincher bu, koskoca Fight Club, Se7en,…

Gelmiş geçmiş en iyi 10 serilerimizi özlemiş miydiniz? İstemsiz sebeplerden bir süreliğine ara verdik ama, yine burada, karşınızdayız. Daha önce gelmiş geçmiş en iyi 10 açık dünya serüven oyununu listelerken, şöyle yazmış, sizlere ayrımı nasıl yaptığımızı şu şekilde açıklamıştık: “Bize göre türün varlığında bir problem yok. Eskiden olduğu…

Sword Art Online, 2012’de hem hikayesi hem de animasyon kalitesi ile anime severleri kendine hayran bırakmış nadide serilerden biriydi. Hem MMORPG oyunlarını hem de animeleri takip edenlerin gönlünde bu seri apayrı bir yer edindi. Zar zor dayanabildiğimiz iki koca senenin ardından ise hevesle beklediğimiz ilk bölüme kavuştuk. Evet, sabırlı…

Original Sin, Time Runs Out falan derken, Marvel evreninde taşlar bir hayli ciddi bir biçimde yerinden oynadı. Daha önce haberlerini yapmıştık, Wolverine’in ölümü adım adım yaklaşıyor; Peter Parker en sonunda geri döndü, Inhumans ad değiştirerek tekrar karşımıza çıkacak ve Uatu, The Watcher Hakk’ın rahmetine kavuştu. Tüm bunların arasında,…

Koruko no Basuke, Haikyuu, Shingeki no Kyojin gibi son dönemde oldukça beğenilen animelere imza atan ve bir hayli köklü geçmişe de sahip olan Production I.G’nin yeni animesi, Ao Haru Ride. Çok sevilen ve aynı isimli shojo mangasından uyarlanan animenin ilk bölümünü izledim. Özetlemem gerekirse, 20 dakika içinde sürekli…