Yükle Gelsin!

Ben 30 yaşındayım. Yani süper kahraman filmlerinin 5 senede bir geldiği zamanları dün gibi hatırlıyorum. Özel efekt teknolojisinin henüz yeteri kadar gelişmemiş olmasından ötürü çizgi roman sayfalarında hayalini kurduğumuz aksiyon, film perdesinde yakalanamıyordu. Ama mutluyduk. Baş karakter üzerinden gerçekten içi dolu bir şey anlatılmıyor; sadece o fantastik güçleri ve melodramatik…

Süper kahraman oyunları, iyi oldular mı bizim aklımızı başımızdan alıyorlar. Arkham serisini salyalar saçarak övdük mesela defalarca, Marvel’ın oyunlarını ayrı övdük. Yalnız kötü oldukları zaman da oturup bir kenarda ağlayasımız geliyor. Çünkü süper kahraman dünyası video oyunlarına doğaları gereği korkunç derecede yatkınlar. Olmayınca anlayamıyoruz neden ve nasıl olmadığını,…

Donald Trump’ın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı sıfatıyla diğer liderlerle kurduğu ilişkiler geçtiğimiz gün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından Recep Tayyip Erdoğan ve Vladimir Putin’in tarzına benzetildi, okudunuz mu? Çiçeği burnunda lider Macron, “Üçü de ikili ilişkileri bir güç dengesi olarak görüyor, bu benim tarzım değil ama beni rahatsız etmiyor” diye konuştu. Spesifik olarak üzerine…

Şarkı sözlerinin isimlerini ödünç alıp filmlere koymak, son zamanlarda ısrarlı bir biçimde azalan, ancak bir türlü de tam olarak ölmeyen bir şey. Filmin şarkıyla ilgisi olmasa bile seviyor insanlar güzel isimleri, güzel işlerine koymayı. Bu eskiden olduğu gibi “tutan şarkının hemen filmini çekelim” samimiyetsizliğinde değil. Yapanlar da büyük büyük…

“Rızanız hakiki mi?” Keşke bu soru bize, Moffat dizinin başına geçmeden önce bir hatta birkaç kez sorulsaydı. Muhtemelen o zamanki toyluğumuzdan, Blink’den, Silence in the Library’den dolayı yine gönlümüzden gelerek rızamızı gösterirdik Moffat tiranlığına ama en azından şu günlerde, kendimiz edip kendimiz bulduk, diyerek avunurduk da elimizde olmayan kararlar için…

Machinima neredeyse video oyunlarıyla yaşıt bir mefhum. Olay, 80’larda oyunları kıran hacker’ların arkalarında küçük animasyonlar bırakması ile başladı. O animasyonları elbette oyunun içindeki grafiklerle yapıyorlardı. Sonra yavaş yavaş oyun içi olanakları tanıyarak da çekilen machinimalar sardı dört bir yanı. Oradan da bugünlere geldik. Bugün inanılmaz bir özgürlük ve şahlanma var…

Animatik dünyanın sayısız cesur ve zeki, fiziksel anlamda önüne taş koyulmuş olsa da engel tanımayan birbirinden şahane o farklı altı karaktere bir saygı duruşuna ne dersiniz? Takdir edilesi çabaları sayesinde, çevrelerine sağladıkları katkılar ve bizlere hissettirdikleri o başaramayacağımız hiçbir şeyin olmayışı duygusuyla, böyle bir listeye girmeyi hak ediyorlar,…