Yükle Gelsin!

Biz geek insanların her zaman filmlerde, dizilerde, fantastik evrenlerde ve oyunlarda gördüğü veya duyduğu, gerçek olmasının hayalini kurduğu pek çok öge bulunur. Bu bazen bir karakterin elindeki silahı, yüzündeki maskesi, bazen de bir süper kahramanın kostümüdür. Hayali bir ürün olduğunu bilmemize rağmen gerçek olmasını öyle çok isteriz ki…

Bojack Horseman altıncı sezonuyla ekranlara veda edeli neredeyse bir yıl oluyor. Hatırlarsanız dizinin son sezonu olan altıncı sezonu ikiye bölüp ilk kısmını geçen sene Ekim ayında, ikinci kısmını ise bu sene Ocak ayının sonunda yayınlamışlardı. Nedensellik ve ilişki arasındaki farkı unutmayarak, Bojack Horseman bittiğinden beri her şey kötüye…

Marvel ve Sony’nin Spider-Man için yaptıkları kavgaları artık bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Zamanında Sony’e elini verip kolunu kaptıran Marvel, bir türlü en popüler süper kahramanını tamamıyla geri alamamış, hep bir sorunla karşılaşmıştı. Sonunda Marvel’ın baskılarına dayanamayıp izinle de olsa Peter Parker’ı evine gönderen Sony ise, tüm iyi Spider-Man…

Bilim kurguyu yeterince övemiyoruz sanki. Övdüğümüzü sanıyoruz, övebilmek için farklı yollar buluyoruz, onu savunuyoruz, hatta bazılarımız ona olan sevgimizi ve onu bir tür olarak ne kadar ciddiye aldığımızı bilim kurgu hikâyeleri yazarak, filmleri çekerek gösteriyoruz. Bugün bahsedeceğim yönetmenin kısa filmi de bilim kurgu adına bir aşk mektubu gibi:…

Hani bazen bir film izlemeye ya da bir oyun oynamaya başlarsınız, arkada çalan soundtrack size tanıdık gelir ve “aha bu kesin şunun bestesi” dersiniz. Çünkü artık o isimler soundtrack dünyasının duayenleri haline gelmiştir ve siz de bestelerini nerede duysanız tanırsınız. İşte bu listede bestelerini, müziğinin tonlarını bu kadar…

Post-truth çağındayız. Gerçekler yerine tercih ettiğimiz çok şey var: Duygularımız, kendi bakış açılarımız, vicdani sorumluluklarımız. Bunlara cevap vermek için de çok iyi yöntemlerimiz var, mesela komplo teorileri. Bazıları çok siyasi. Bazıları, sadece -hangi ülkede olursanız olun- seçim dönemlerinde ortaya çıkıyor. Kimisi korkudan besleniyor. Bazıları bir sorumluluk meselesi: Eğer…

Ülkemizde – ve içerisinde yaşamadığım için yoktan yere sallamak istemediğim birkaç ülkede daha- stereotipileşen bir yanılgı ile başlamak istedim yazıma. Biliyorsunuz işte, lisedeyken bizi sözcelci, eşit ağırlıkçı, sayısalcı filan diye ayırdılar; çok fazla okulun tercih etmediği bir alan olarak da dilciliği, bir kenara koydular. Sonrasında bir kalıp yargı…