Yükle Gelsin!

Agents of SHIELD’ın 3. sezonu muhteşemdi. Aksini iddia edenin gerçekten samimiyetinden şüphe edecek kadar içten söylüyorum bunu. Başından sonuna kadar, işlediği konuları ucundan tutuşundan; MCU’ya bağlandığı ince noktalara kadar, tek kusuru Daredevil ve Jessica Jones ile hiç paslaşmamak olan bir sezondu. Ve biz zaten bu harika sezondan kopup, dördüncüsüne doğru…

Şimdi size muhtemelen üzerine hiç düşünmediğiniz, ancak kuvvetle muhtemel ben söyleyince “Lan harbi” dedirtecek bir şey söyleyeceğim: Stan Lee’nin hayatı hiçbir şekilde filme çekilmedi. Anlıyorum, adam sonuçta uçağı suya indirip 150 kişinin hayatını kurtarmadı, vicdani retçi sıhhiye hâliyle teker teker 75 adamı yaylım ateşinden almadı, trenle Holocaust’tan adam…

Rick and Morty’nin yaratılış hikayesine aşina mısınız? Esasında bir Back to the Future parodisi olarak başlar hayatına. Justin Roiland, Community’nin yaratıcısı Dan Harmon’un düzenlediği aylık kısa film festivali Channel 101’e bu parodiyle katılır, sonradan Harmon ile kankitoş olur, beraber Adult Swim’e dizi fikrini götürürler. Roiland izinin iki ana…

Batman mitosunun en önemli parçalarından biridir kostüm. Tartışmasız. Her çizer, yönetmen, yapımcı ya da animatör; kendi dönemine mühür vurabilmek için işe önce kostüm tasarlayarak başlar. Tarihin gördüğü en büyük sinemacılar ve sanatçılardan bir bölümü bizzatihi imza atmışlardır Batman kostümlerine. Ve her biri bir başkadır. İster klasik mavi-gri kostüme…

Bizim Geekyapar bünyesinde çok bahsini açtığımız bir şeydir Rockstar’ın oluşturduğu muhteşem sanal dünyalar. Birbirimize saatlerce Los Santos’un plajlarını, Red Dead Redemption’ın Meksika’sını, Liberty City’nin ara sokaklarını övmüşlüğümüz vardır. Hep de muhabbet dönüp dolaşıp aynı yere gelir: “Ya bu dünyaları yaratıyorlar muazzam bir özenle, sonra bir iki sene içerik…

Bakın, şimdi size kuvvetle muhtemel çok acayip gelecek bir şey söyleyeceğim: Fifty Shades of Grey’i okudum ve izledim. Okudum, çünkü bu tip evrensel olarak gömülen eserleri tüketmeyi iki sebepten seviyorum. Birincisi, iyi şeyin kıymetini daha çok bilmeme sebep oluyorlar. İkincisi de gömüşe ağız dolusu katılabiliyorum böylece. İzledim, çünkü gördüğüm şeyin okuduğum…