Yükle Gelsin!

İnsanların ölümsüzlüğe imrendiklerini ve sanat yapmamızın asıl sebebinin arkamızda bizim son nefesimizi vermemizle yok olmayacak, ölümsüz birtakım izler bırakmamız olduğunu düşünüyorum. Hatta birçok şair de bunun farkında esasında. Sanatın anıları ve duyguları ölümsüzleştirmeye yaraması, birçok akımda ve birçok şiirde değişmeyen bir tema olarak karşımıza çıkıyor. 16.yüzyıl şairi Edmund…

Selam millet! Bir geek olarak Tolkien sevdamı yaymaya çalıştığım minik misyonerlik projem olan Silmarillion Antolojisi’nin bir bölümüne daha hoş geldiniz! Biz bu antolojide J.R.R. Tolkien’in yarattığı Legendarium’a bir saygı duruşu niteliğinde, bölüm bölüm Silmarillion inceleyip yeri geldiğinde küçük küçük ara bilgiler veriyoruz. Antolojimizin şuradan ulaşabileceğiniz sekizinci yazısında Thingol…

Oyunların birer sanat eseri olup olmadığını tartışırken içlerinde barındırdıkları minik sanat eserlerini unutup duruyoruz aslında. Video oyunu dediğimiz kavram teknolojinin gelişmesiyle hayatımıza girdiği için diğer sanat dallarının gerçek anlamda gerisinde kalıyor- İnsanlar oyunları ciddiye almaya henüz yeni yeni başladı. Dolayısıyla sürekli birbirinin üzerine çıkmaya çalışan ve ait olduğu…

Geride bıraktığımız bu berbat yılı bitirirken Pixar, tüm dünyaya bir Noel hediyesi verdi ve senenin belki de en merakla beklenen filmi Soul nihayet Disney Plus’da yayınlandı. Geçen sene sadece logosu, oyuncu kadrosu ve yönetmeni Pete Docter’a bile heyecanlanmış, yıl içinde fragmanları geldikçe iyice coşmuştuk. Nihayet filmi de izlediğimize…

Yüksek bütçeli oyunların ortalığı kasıp kavurduğu bu günlerde insan, bazen her şeyden uzaklaşıp kafasını dinleyeceği küçük oyunlar oynamak istiyor. Hele ki son zamanlarda üstümüze atılan ve yüzlerce saatimizi içine çeken açık dünya oyunlarından kaçarak; minik, tatlı bir limana sığınmak istiyor. İşte bugün, sizi benim sığındığım bu tatlı ve…