Yükle Gelsin!

Uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba sevgili mumya-severler. Öncelikle hepinizden özür dilemek istiyorum; elimde olan ve olmayan bir sürü nedenden dolayı yazı yazamadım fakat yeniden aranıza döndüğümü belirtmek isterim. “Bırak şimdi bunları da oyuna geç” dediğinizi duyar gibiyim. O zaman buyurun çok “orijinal” olan oyunumuza. Bilir misiniz zamanında…

Önemli not: Şimdi, hemen baştan söyleyeyim, Mad Max filmlerini izlemiş olsanızda olmasanızda, eğer eski tarz aksiyon filmlerini seviyorsanız, kıyamet sonrası delirmiş bir dünya fikri sizi cezbediyorsa bu film tam sizlik demektir. Bunu bir baştan yazalım. Yazının bundan sonrası bu fikri genişlettiğim, neden beğendiğimi anlattığım, dolayısıyla da içerisinde kimilerinin…

Yaş ilerledikçe benzer şeyler görmekten sıkılıyor insan. Biraz değişiklik, farklılık arıyor. Örneğin ben gündemi, haberleri ve eğlenceyi Amerikan talk-show’larından takip eden biri olarak, yakın zamanda güya değişime giren late night kültürünün sürekli benzer şeyleri önümüze sunmasından sıkılmaya başlamıştım. Yani Craig Ferguson gibi bu işe kendi imzasını atan birinin…

Malumunuz, Marvel’ın devasa event’i Secret Wars tam gazıyla başladı artık. İki hafta önce Secret Wars’ın birinci sayısı raflarımızı (ve dijital alanları) şereflendirip, 616 ile 1610 evrenlerini Hakk’ın rahmetine kavuşturduktan sonra Secret Wars #2’de de yeni Battleworld’ün kuralları, kaideleri ve sınırlarını öğrenmiş olduk. Örneğin önceki tanıtımlarda bangır bangır “bölge”…

E artık Avengers: Age of Ultron’u herkes izlediği, üzerine tartıştığı ve suyunu çıkarttığına göre; resmi olarak Marvel’ın bir sonraki devasa filmini beklemeye başlayabiliriz: Captain America: Civil War. Her ne kadar Marvel adına ısrarla Captain America: Civil War demeye devam etse de, hepimiz biliyoruz ki, bu bir Avengers filmi. Hele ki…