Eskiden bu cümleyi canlı filmler için de kurmak mümkündü; ama günümüzde sadece animasyon filmler için böyle bir şey söyleyebilir olduk: Bazı filmlerin devamlarının bu denli geç gelmesi çok…
Amerikan televizyonunun en büyük ödül töreni olan Emmy Ödüllerinin adayları bugün resmen açıklandı. Evet, Golden Globe’da da TV ödülleri dağıtılıyor, fakat Emmy sadece dizilere ve programlara odaklandığından, TV…
Hayatınızda hiç bir takım şeylere bakıp “bu nasıl çalışıyor lan” diye düşündünüz mü? Samimi soruyorum. On sene önce kimsenin aklına dahi gelmeyecek teknolojileri kullanmasını artık üç yaşındaki çocuğumuza öğretiyoruz.…
Netflix, Amazon ve Hulu’nun HBO, AMC ve FX tarafından açılan izi meşalelerle takip etmeye başlamalarından beri hayatımızda başa çıkamayacağımız kadar çok iyi dizi var, farkında mısınız? Eskiden ortamlarda iyi bir dizi…
Galaksinin Cıvık Koruyucuları 2 sonunda sinemalara geldi ahali, gün bugündür! James Gunn’ın imzası olan bu eğlenceli ve müziklerine her daim aşık eden filmi Geekyapar olarak gidip izledik, sizler…
Yükle Gelsin!
Geçen Cuma Marvel’ın Netflix ile olan yeni girişimi ilk meyvesini Daredevil formunda verince, biliyorsunuz, o haftasonunu “Daredevil Haftasonu” ilan ettik. Cuma, Cumartesi ve Pazar site basbaya kırmızıya boyandı; ama nasıl boyanmasın ki? Dizi gerçekten de şahaneydi. Bir an MCU’nun en iyi işi mi olacak diye heyecanlandık, sonda bocalayarak bu hakkını…
Şimdiden söyleyelim; Ant-Man Marvel’ın en riskli projelerinden biri. Aslında kağıt üzernde Guardians of the Galaxy kadar büyük bir şüphe uyandırmıyor. Neticede Ant-Man, hem Scott Lang hem de Hank Pym versiyonlarıyla Marvel çizgi roman evreninin en önemli karakterlerinden biri. Avengers’ın ta 1960’lardaki ilk kadrosunda bulunması bir yana, Age of…
Fox’u Deadpool yazısında zaten övmüştüm. Ama bu yaptıkları hareketle beni resmen kalbimden vurdular. Kadrosunda halihazırda fazlasıyla sevdiğimiz pek çok isim barındıran “X-Men: Apocalypse” filminin yönetmeni Bryan Singer, şimdi de benim X-Men’de en fazla sevdiğim ve hakkının yeterince verilmediğini düşündüğüm Psylocke karakterinin kadroya katıldığını açıkladı. Bu bile başlı başına sevinmek…
Çok özledik, çok bekledik, yollarını gözledik. Ama sonunda geldi ve tüm azametiyle başladı. Her kitabı okumuş ve her yeni çıkan bölümü önce izlemiş olanların spoiler vermek için birbirini ezdiği, sırf bu yüzden internette mayın tarlasında gibi gezeceğimiz ve sevdiğimiz karakterlerin kuşbaşı yapılmak suretiyle doğranacağı yeni bir Game of…
Daredevil dün resmen başladı! E anında takip etmesek, hakkında iki kalem çevirmesek bize hakkaniyetle “Geekyapar” denir mi? Denmez elbette. Fakat on üç bölüm birden fırlattı üzerimize Netflix, bir anda neye uğradığımızı şaşırdık. E House of Cards, Orange is the New Black izlemeyen bir bünyeyiz neticede; bu işin raconunu…
Ve finale geldi Daredevil en sonunda. Şimdiden söyleyeyim, çok sıkıntılı noktaları vardı. Tüm sezon yaptıklarının aksine bazı şeyleri çok hızlıca geçtiler, tökezlediler. Sonunda ulaştıkları yer o yüzden biraz daha anlamsızdı. Görsel olarak bazı noktalarda eskisi kadar etkili değillerdi. Çok vurucu olması gereken yerler o yüzden hafif kaldı. Oyunculuklar…
Geçen sefer yazdığım bu acemi hatanın da önemsiz olmadığını da bu bölüm kanıtladı. İşler birden tepeleme aşağıya çöktüler; her şey bir anda fazla karanlık ve fazla moral bozucu oldu. Bu iyi bir şey. DeKnight ve ekibi elini korkak alıştırmıyor demek bu. Fakat bunun bir hedefi yoktu. Breaking Bad…
Ama sonra, on birinci bölümde bocaladı dizi. Bu dizinin bir bölümü takriben altmış dakika sürüyor. Bir saat. Bu altmış dakikanın ellisinde Daredevil S01E11 boyunca “nasıl oldu bu?” diye sordum, “nasıl bu karakterleri böylesine umursar hâle geldim?”. Cevap basitti, on yazıdır da söyleyip duruyordum; dizi tüm adımlarını bilerek, kasten…
Koza açıldı dememizin hemen sonrasında dizinin Kingpin – Daredevil kavgasını tamamen arka planda bırakır gözükerek meseleyi Foggy ve Matt’in mazisi ile arkadaşlığına çevirmesi; llk aşamada biraz şüphe uyandırıcıydı kuşkusuz. Ama aslında geçen bölümde dediğimiz şey, S01E10 ile olumlandı. Dizi kabuklarını silkti, gerçek bir süper kahraman hikayesi oldu. Ve…
Bir koza düşünün. Kenarları yavaş yavaş soyuluyor. Hiç acelesi yok. İçinde ne olduğuna dair çok ufak izlenimler edinebiliyorsunuz, çok tatlı ipuçları görebiliyorsunuz. Bunlar sizi daha da heyecanlandırıyor, ama koza işi ağırdan alıyor. Tek tek, hiçbir şeyi yırtmadan, parçalamadan döküyor sınırlarını. En sonunda, içinden güzeller güzeli bir kelebek çıkıyor.…
