Yükle Gelsin!

Thomas Was Alone’u hatırlayanınız var mı? Muhtemelen vardır, oyun piyasaya çıkalı çok da uzun bir süre olmadı. Video oyunlarında Braid önderliğinde yaşanmış indie devrimi yerini yavaş yavaş “lan bu indie oyunlarının hepsi aynı” hissiyatına bırakırken çıkagelmişti. Platform oyunuydu. Siz türlü türlü geometrik şekilleri kontrol ediyor, bunları üst üste ya…

Şu sıralar filminin başarıyla gişe açılışı yapmış olmasının kıvancı ve sevincini yaşayan eski dublör, yeni yönetmen David Leitch, CinemaBlend’le yaptığı bir söyleşide Deadpool 2’nin silinmiş ve kesilen sahnelerini merak eden; ya da Deadpool 2’ye doyamayıp daha da uzun ve şişman bir sürümünü izlemek istediğini düşünen seyircilere müjdeli bir haber verdi. Filmin…

Ya insanın gerçekten de hayret edesi geliyor bu projeye. Öncelikle detayları verelim, aradan çıksın; sonra eyyorlamaya geçelim ve rahatlayalım istiyorum alem-ül geek; çünkü gerçekten de eyyorlanacak bir proje var ellerimizde. Evet, Michael Bay Netflix için bir film yönetme hazırlığında. Filmin adı şimdilik Six Underground olarak geçiyor. Konusu hakkında resmi hiçbir bilgi yok,…

Damon Lindelof; Lost’un yaratıcılarından. The Leftovers’ı da o yapmıştı. Tomorrowland ve Star Trek Into Darkness’ı yazdı. Şimdi HBO için Watchmen dizisi yapacak. Bunun için hayranlara beş sayfalık bir açık mektup kaleme aldı. Ben çevirmek için elimden geleni yapıyorum. Çünkü hepimizin okuması, anlaması; bence doğru şeyleri beklememiz bakımından çok önemli. Buyurun. https://www.instagram.com/p/BjFsj6JHEdq Sevgili Watchmen…

Mark Zuckerberg, bu satırların yazıldığı öğleni takip eden akşam Avrupa Birliği karşısında soruları yanıtlayacak. Bu bir mahkeme değil, Zuckerberg de sanık değil; ancak bir yandan hem bunu, hem de senatoda verdiği soru-cevap seansını bir ifade olarak görmemek zor. Cambridge Analytica skandalı patladığından beri Zuckerberg bir özür ve tamir turunda. Facebook’un kötü kurt…

Çok peşinen söyleyeyim, sinemada izlediğim hiçbir filmin DVD’ye çıkışını Avengers: Infinity War kadar büyük bir hevesle beklemiyorum. Çünkü birincisi, filmi tekrar izlemek istiyorum; yine o hisleri yaşayıp yaşamadığımı görmek istiyorum. İkincisi de filmi tekrar tekrar izlemek istiyorum. Yeri geldiğinde durdurmak, bazı sahneleri döndüre döndüre izlemek, easter egg aramak, Avengers 4’e dair ima bulmaya…

Niye böyle oldu bilmiyorum, fakat hiçbir zaman aşırı aşırı popüler olmamış Jungle Book, nam-ı diğer Orman Kitabı hikayesini iki sene içerisinde iki farklı yönetmenden iki farklı yorumla izlememiz gibi bir durum söz konusu şu an. Önce 2016 yılında Jon Favreau’nun yönettiği The Jungle Book vizyona girip, gişeyi darmaduman etti ve Favreau’nun Aslan Kral projesini emanet almasına…

Zaman ne hızlı akıp geçiyor be! PlayStation 4’ün duyurulduğu günü dün gibi hatırlıyorum. PS4’ün duyuru lansmanını izlemek, benim profesyonel olarak mecbur olduğum bir şeydi; ama muhtemelen mecburiyet yaşanmasaydı da izlerdim. Mecburiyet, aşırı sinirlenmemi engelledi; halbuki aşırı sinirlenmeme yeterli sebep vardı. Sony sahneye çıkıp sadece konsolun kolunu göstermişti. Çok garip bulmuştuk…