Yükle Gelsin!

Şu dünyada bir tercih şansınız olsa, başınıza da bir şey gelmeyeceğini bilseniz; büyük Hollywood şirketlerinin toplantı odalarına bir gizli kamera yerleştirir miydiniz? Ben siteye haber yapacak olmasam bile yapmak isterdim. Çünkü gerçekten, bazı kararlar nasıl çıkıyor, kim nerede kime taviz veriyor da saf ve temiz artistik vizyonlar bulandırılıp…

Az sonra size diyeceğim şeyi, Amerika’nın filmlerle ilgili çıkış öncesi veri toplama konusunda en iyi şirketinden öğrenmemiş olsam, gerçekten bilgi diye satmam. Gerçek muamelesi yapmam. Yapamazsınız yani. Kağıt üzerinde bildiğimiz hiçbir şey böyle bir şeyin gerçek olma ihtimalini düşündürtmüyor. Hazır mısınız? Sandalyenize tutunuyor musunuz? Beauty and the Beast’in ön bilet…

Bir proje piyasaya çıkıp, üreticisine ve dağıtımcısına belirli bir para getirince elbette onunla ilgili yayın yapan mecralar buldukları mikrofonu uzatıp “Ee, devamı ne zaman hayırlısıyla?” diye sormaya başlarlar. Bazen devamının geleceği bellidir, iş sadece resmi açıklamaya bakar. Bazen ise muallakta kalınır. Devamının gelip gelmeyeceği konusunda tek ortada konuşulan…

Logan ile ilgili, kısmen yapımcıların kendilerinin de körüklediği ödül sezonu muhabbetinden ve bunun filme olan negatif etkisinden söz etmiştim. O beklentiye kapılıp kapılmamak, sübjektif bir şeydi, paylaşılmaması olağandı. Öte taraftan, filmin kendi içerisinde klişelere aykırı ve klişelere duyarlı olmak gibi iki çelişen hassasiyeti vardı, filmi bence en çok…

Logan’a büyük beklentiyle gittim desem, herhalde dünyanın en hafifletilmiş cümlesini satmış olurum size. Ben Logan’a baya hayvani bir beklentiyle gittim. Bir taraftan bizim ekibin basın gösteriminden çıkıp övmeleri, öte tarafta gelen izleyici ve eleştirmen yorumları, birkaç röportajda zikredilen “ödül sezonunda adı geçer bu filmin” beyanları… Dönüp bakınca, biraz teyit eğilimi rol oynamış…

Her dizinin onlarca kilit, unutulmaz sahnesi vardır. Açıp açıp tekrar izlersiniz, başa alıp alıp yeniden keyfini çıkartırsınız. Ancak bence, her dizinin öncelikle bir mühür sahnesi olur. Geri kalanları onun yörüngesinde dönen uydulardır esasında. Bu mühür sahne ilk bölümde gelip dizinin tonunu baştan da belirleyebilir; beşinci sezonda yazarın yurdunu bulmasıyla da…

Günümüze kadar animasyonların geneli “daha küçük yaştakiler için yapılmış” gibi bir düşünceyle yargılansa da, aslında temeline bakıldığında ana ve yan fikirleriyle büyük ölçüde yaşanmışlık, bilgi ve birikim gerektiriyor. Evet, sahiden de öyle; ister kabul edin ister etmeyin. En basit ve görülebilir örnek olarak şunu verelim o halde; küçükken severek…