Yükle Gelsin!

Bizim görevimiz malum. İnternetin altını üstüne getiriyoruz, röportajları, duyumları, dedikoduları, beyanları okuyoruz, satır aralarını tarıyoruz, bilgimizle üst üste getirip yorumumuzu katıyoruz. Görev tanımımız bu. Sınırları belli. Bu uğurda da genelde “olabiliri” olan haberlere yoğunlaşıyoruz, ama bazen, sık olmasa da internette çok dolanmaya başlayan haberlere “oluru düşük be bunun”…

Eğer bana Harry Potter sekizlemesinin sonunda gelip, “ana üçlüden kimin en başarılı olmasını bekliyorsun?” diye sorsaydınız, muhtemelen cevabım çekinmeden Rupert Grint olurdu. Grint, açık ara üçlü içerisinde oyunculuk meziyetleri en yüksek seviyede olandı. Üstelik Emma Watson ve Daniel Radclife’in aksine, Potter’ların arasına bir görece başarılı çocuk filmi (Thunderpants)…

Supergirl’in ikinci bölüm incelemesine hoş geldiniz! “Birincisi neredeydi lan?” diyorsanız, biz vaktinde bölüm “sızdırıldığında” izleyip şurada yazmıştık. İsterseniz önce bir onu okuyun, sonra gelin! Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim; Supergirl şu haliyle kötü bir dizi değil. Dürüst olmak gerekirse pek çok sonradan tatmin edici olmuş diziden daha sağlam bir şekilde başladı…

Bram Stoker’ın orijinal Dracula’sını okuduğum da aldığım hazzı hiç unutmam. Gary Oldman ve Keanu Reeves’ın oynadığı Dracula filminin -izlemediyseniz izlemeniz gerekenler listesinde üst sıralara ekleyin lütfen- adında neden Bram Stoker var diye araştırıp, her şeyi başlatan kitap olduğunu öğrenmem, önce eski olmasından dolayı biraz mırın-kırın etmem, sonra elimden bırakamadan…

Bu BBC dediğin kanal, bizim TRT’nin Birleşik Krallık versiyonudur, biliyorsunuz. Bildiğin kraliyetin altında çalışan, tamamen devlet tarafından fonlanan bir kanal. Ama orada devlet kanalları nasıl işliyorsa bu kanal Dr Who, Orphan Black, Luther, Sherlock gibi kral diziler çıkartıp bunları sürdürmeye devam ederken, bizim kanal yarattığı Bizimkiler, Yedi Numara, Leyla ile Mecnun…

FX’in kara mizah yüklü suç dizisi Fargo ikinci sezonuna başladı ve hatta dört bölümü arkasında bıraktı. Dizi hakkında bir şeyler karalamak için bir bölüm daha bekleyecektim ama olmadı, bekleyemedim, başlıkta da yalan söyledim. Belki bir şeyler konuşmak için yine erkendir, ilerleyen bölümleri izleyip resmin bütününe tekrardan bakarız ama…

Star Trek dizisi dönemine yetişemedim dolayısıyla, sonradan da Star Wars falan varken çok ilgimi cezbedemedi kendileri. Tek aklımda kalan Star Trek anım, bu geçmişe -yani günümüze- gidip, balina kaçırmaya falan çalıştıkları film (Star Trek IV: The Voyage Home ismi bu arada). Onun dışında muhabbetlerini çok duyduğum, wiki’den falan…

Garth Ennis’in hastalıklı ve güzel zihninin ürünü Preacher, Walking Dead’in paşası AMC imzası ile dizi olarak geliyor. Kadro ilginç, ilahi bir varlığın ele geçirdiği, vahşi ve iyilik peşinde bir adam olan ‘vaiz’ kahramanımız Custer’ı, Tony Stark’ın babası olarak bildiğimiz Dominic Cooper oynuyor. Tehlikeli ve silahlara meraklı manitası olarak,…

Evrenin, kainatın, bilinen ve bilinmeyen multievrenlerin en şaşalı, en haşmetli, en zarafetli ve en naçizane sohbet programı Geek Muhabbeti, bu hafta da Agents of SHIELD, Flash ve Arrow için toplandı, kahkahalar atıldı, analizler yapıldı, geyiğin kralı çevirildi. Bakın, izlemeyenler kendini pişmanlıktan Ganj nehrine vuruyor, Himalayalar’a tırmanıyor, üzülüyor, deviniyor. Yapmayın,…