Bizim memlekette eleştiriye cevap vermek kolaydır, “Daha iyisini sen yap da görek” denir, konu kapanır. Star Wars VII ile ilgili gayet ciddi bir eleştiri “E olur, çekeyim” diyebilecek…
Oliver’ın Ra’s al Ghul ile yüzleştiği The Climb bölümünden beri ironik olarak düşüşe geçen Arrow, son bölüm Public Enemy ile toparlanma belirtileri göstermeye başladı. En azından üstlerindeki ölü…
Daha önce de sözünü etmişizdir muhakkak; süper kahraman dünyasının en nevi şahsına münhasır durumlarından biri bayrak devir teslimi olsa gerek. Çizgi romanlar bir yandan uzun soluklu işler zaten. Bu uzun soluklu…
Yaz demek; tatil demek, deniz demek, kum demek. En azından hayallerimizde öyle. Ama işin aslı yaz demek; insanı çılgın halet-i ruhiyelere sürükleyen o kavurucu sıcaktan kaçıp kliması olan herhangi bir yere…
Acayip popüler bir mobil oyundan yola çıkarak, bir çıt kompleks konulardan söz etmeye var mısınız? Süper. Başlayalım. Tencent diye bir firma var. Bu, Çin bazlı bir firma. Bir…
Yükle Gelsin!
Baştan belirtelim sonra aramız bozulmasın, birazdan okuyacağınız yazı spoilera hassas olan bünyelere iyi gelmeyebilir. Sorumlulukla okuyunuz. Halihazırda büyük hayran kitlesi olan “franchise” leri alıp, üzerine CGI ile cilalayıp, izleyiciye sunmak Hollywood yapımcılarının kolay para kazanma yollarından en barizi. Wes Craven da farklı davranmıyor ve yarattığı en bilindik işlerden…
Ben şuncacık hayatımda Guillermo del Toro kadar bahtsız bir adam görmedim. Gerçekten. Son on yıl içerisinde adamın ismini hangi büyük profilli projeyle beraber ansalar, o proje hunharca son buluyor ve ne zaman karşımıza sağlam bir işle çıksa, illa ki kendisi sürpriz bir şey çıkıyor. Hellboy III senelerdir yapılamıyor…
X-Men: First Class ile birlikte gençleşen kadroya itirazı olan var mı? Yani gerçekten. “Hayır, James McAvoy gerçekten de berbat bir oyuncu, Michael Fassbender ile de hiç kimyalar yok” diye bir görüşe bir defa dahi denk gelmedim internet seyahatlerim boyunca. Kimse tutup “Ya lütfen, Rebecca Romjin varken Jennifer Lawrence…
Bugünlerin geleceği dünden belliydi aslında. 1999 senesinin 31 Aralık’ında hevesle 10’dan geriye sayarken bu tehdit ortaya çıkmıştı. Artık içinde bulunduğumuz döneme “90’lar” dememizin münasip kaçmadığı her geçen an bu ihtimal daha da güçleniyordu. En sonunda oldu işte. 90’lar kelimenin tam anlamıyla “eski” oldular, bitpazarına düştüler, ve o kadar…
Yıllardır çıkmamış oyunlarla ilgili ileri geri konuşmak gibi garip bir işim olduğundan, pek çok acayip oyun fikri gördüm bugüne kadar. Bir kişi tek kişilik hikaye modunu oynarken, bir ekibin de onun hikaye sırasında indirdiği düşmanları canlandıracağı The Crossing vardı mesela. Markus Persson’un Minecraft sonrası başına oturduğu 0x10c vardı,…
Hissedebiliyor musunuz ya? Ben çok net hissetmeye başladım, gerçekten. Bu aylar önce yeni inşa edilen Expanded Universe’e dair tekrar içimde dirilen aşkla başladı. Ondan sonra eski Star Wars oyunlarını elden geçirmeye, hatta The Old Republic’e bile ikinci bir şans vermeye uzandı. Sonra da döndürüp döndürüp fragmanları izlemeye, devamlı…
İlla ki dikkat etmişsinizdir, bazı filmlerde fragman, afiş falan gibi promosyon mecralarında yönetmenin ismi genelde “X filmlerinin yönetmeni” şeklinde geçer. Bu bir payedir. Kilometre taşıdır. Eğer kariyerinizde belirli bir eşiği atlamadıysanız, pazarlama departmanları en popüler, ya da mevcut filme en uygun önceki işinizle anlatırlar sizi. Ve atlaması zor…
Eğer şu haberi bundan üç ay önce yazmış olsaydım, başlığı muhtemelen “Civil War’dan en merak ettiğimiz set görüntüsü geldi” olurdu. Ama şimdi böyle bir başlık atamam, atarsam buraya Spider-Man’in set görüntüsünü görmek için gelen kitlelelere kendimi açıklayamam. Şu an için Civil War’ın belki de en merak ettiğimiz kısmı…
Oyunculuğun geçmişine baktığınızda, bazı kilit rollerin olduğunu görürsünüz. Özellikle tiyatroda çok belirgindir bu. Hamlet gibi, Jean Valjean gibi, Eva Peron gibi, Othello gibi bazı roller onlarca aktör tarafından, defalarca canlandırılır. Hatta pek çoğu, özellikle de Shakespeare oyunlarının kilit rolleri bir nevi bir kilometre taşıdır, bir eşiktir. Bana soracak…
Eskiden Tim Burton adı geçince herkes saygı duruşuna geçer, en popüler oyuncular sırf onun filmlerinde oynayabilmek için çok baba rolleri reddeder, sırf Burton ismi bile filmin gişesini garanti ederdi. Sonra ardı ardına belli bir düzeyin altında filmler çekince o karizmasını, cazibesini görece kaybetti. Tabii bu yönetmenin özgeçmişinin efsane…
