Civil War’ın en iyi yaptığı şeylerden biri, Marvel çizgi roman evreninin en nevi şahsına münhasır ve özel karakterlerinden Black Panther’ı, çok küçük dokunuşlarla genel kitlelere tanıtmaktı. Gerçekten, T’Challa…
Geekyapar olarak 2014’ün en iyilerini seçiyoruz! Editörlerimizi aldık çember bir masaya (yalan, internetten toplandık) her birine 2014 içerisinde onlar için büyük anlam ifade eden işleri sorduk. Herkes kendine…
“Rızanız hakiki mi?” Keşke bu soru bize, Moffat dizinin başına geçmeden önce bir hatta birkaç kez sorulsaydı. Muhtemelen o zamanki toyluğumuzdan, Blink’den, Silence in the Library’den dolayı yine gönlümüzden gelerek…
Hiç kusura bakmayın ama bu bölümden sonra çok fazla giriş kısmıyla oyalanmak istemiyorum vallahi. Bir saatin nasıl geçtiğine emin bile olamadığım bir bölümdü ve de fena gaz verdi…
Sadece 24’ü, arkadaşlar, anlatabiliyor muyum? Geekyapar’ın artık gelenekselleşen ve resmen tüm dünyanın insanlığa dair ümidini yükseltmeye ant içmiş poster yarışmasının üçüncüsü, CS’nin Twitch üzerinden yaptığı “afişlere ÇÖP yazın” çağrısı üzerine…
Yükle Gelsin!
League of Legends maç yorumlarımıza, Şampiyonluk Ligi ile devam ediyoruz. Türkiye’de 3. haftanın 1. ve 2. gün çekişmeli maçlara sahne oldu, biz de tuttuk, yorumladık! 1. Gün Oyun Hizmetleri – Team Turquality Ligin 3. haftasında ilk maç OHM ve TT arasında gerçekleşti. Cezası biten LongB Vadi’ye…
Game of Thrones sezonlarının en önemli bölümüne geldik çattık. Bildiğiniz üzere dokuzuncu bölümler genelde ağzı beş karış açtırtan, “oha lan nasıl olur”ların havada uçuştuğu bölümler olmuştur hep. Ned Stark’ın vefatı, Red Wedding, Duvar’daki savaş… Hepsi dokuzuncu bölümlere denk geldi. Beşinci sezonun dokuzuncu bölümü bir Ned Stark’ın idamı, bir…
Marvel’ın şu sıralar devam ettirdiği Secret Wars hikayesine ne kadar övgü dizsek az. Gerçekten. Okumuyorsanız, çok şey kaybediyorsunuz, inanın. Secret Wars’ın ana serisi zaten bir yana, baya sağlam gitmekte. Ama Master of Kung Fu, A-Force, Future Imperfect, Armor Wars, Renew Your Vows gibi diğer bir ton sağlam sayı…
Gençlik yıllarını Star Wars genişletilmiş evrenini takip ederek Wookieepedia başında ve üzerinde Star Wars etiketi olmasa en iyi ihtimalle süpermarketlerin “5 TL’ye 5 kitap” sepetinde satılabilecek kötü kitapların arasında geçirmenin şöyle bir dezavantajı oldu: Her evrenden benzer bir yan hikaye genişliği beklemeye başladım. Benim kafamda bir ana hikaye…
DC’nin New 52 sonrası aldığı, her seride de kendini çok belli eden bir şey vardı. Orijin hikayelerini sabitleyip, tüm evrene soft bir reset attıktan sonra, tutarsızlıklar hiç olmasın istemişlerdi hiçbir seride. Yalnız bu sadece hikayesel bir tutarsızlık da değildi. Editöryal olarak, karakter gelişimi olarak, bir de çizim olarak…
İşte bazen hayat çok acayip. Gerçekten şaşırıyorum yani. Bana bir beş sene öncesinde rastlasanız, “abi şu an filmi gelmesi muhtemel oyunları bir say bakalım bana” deseniz, herhalde sağ baştan saymaya başlardım, Mass Effect, Assassin’s Creed, Metal Gear Solid Uncharted, Halo… Büyük, sinematik, gişeye çok yakışacak filmler bunlar neticesinde.…
Marvel’ın yeni dünyasında çok taşların oynayacağını zaten biliyorduk, hem Marvel’ın yazı işleri müdürü Axel Alonso; hem de Marvel’ın en tepedeki adamlarından Tom Breevort bunu söyleyip duruyorlar zaten uzunca bir süredir. Son üç dört yılda yapılan Jane Foster – Thor, Kamala Khan – Ms. Marvel, Sam Wilson – Captain…
Telif hakları kadar garip işleyen bir yasalar toplamı da yoktur herhalde, değil mi? Ülkeden ülkeye değişir, küresel olunca bir garip olur, neyi kapsadığı biraz muğlaktır; bu yüzden de sık sık tartışmaları yaşanır… Genelde ortada bir “adil kullanım” konsepti vardır, parodi yapacaksanız, üzerinden para kazanmayacaksanız, amatör ruhla bir şeyler…
Daha önce de belirtmiştik, Marvel çok da fazla “reboot” seven bir firma değil. En azından firmasal düzeyde değil. Eğer sevmedikleri, artık kullanmak istemedikleri ya da bir noktadan sonra işlevini yitiren, başka şeylerle çelişen hikaye ögeleri varsa, onları biriktirip on senede bir toplam reset atmaktansa, etrafına bir konu, bir…
Çok ilginç bir hayatı oldu Constantine’in. Gerçekten de öyle. Geçen yaz bu zamanlar varlığından ilk haberdar olduğumuz dönemlerde kendisini gerçekten de dev bir ümitle bekliyorduk. Sonra pilot bölümü sızdırıldı, izledik, kolektif olarak beğenmedik. Belki o pilot bölümü zamanında izlesek, yine de bir “Constantine’dir be?” gazıyla bir sonraki hafta…
