Yükle Gelsin!

Zaman anlayışımız, çok değil, şundan birkaç yüz öncesiyle zerre kadar benzerlik göstermiyor. Bin yıllardır olduğu gibi döngüsel olarak algılamamız gereken zamanı, farklı farklı sebeplerle getirdiğimiz düzenlemelerden ötürü, düz bir çizgi gibi düşünüyor; takvim yapraklarından saat dilimlerine, ürettiğimiz hikâyelerden en basit gündelik davranışımıza kadar, düz çizgi üzerinde kesitlere ayırıyoruz.…

Neden bilmiyorum ama animasyon film yapımcılarının, nerede duracaklarını bilmemelerinden acayip sıkılıyorum. Bir animasyon filmi tutmaya görsün; hemen arka arkaya ikinci, üçüncü hatta dördüncü, beşinci filmleri çıkarmalarından bıktım usandım. Tamam, bazen bahsettiğim bu devam filmleri sayesinde çok güzel hikâyeler izleme fırsatı bulduk ama ben artık sevdiğim bir animasyon filmini,…

Netflix hayatımıza girdiğinden beri dizi izleme alışkanlıklarımız kökünden değişti. Böylesine dedebey bir cümle kurarak bu yazıya başlamak istemezdim ama durum böyle. Önceden haftadan haftaya izleyerek birbirimizle konuştuğumuz dizilerin tüm sezonu, tek bir günde çıkmaya başlayınca biz de ne zaman konuşacağımızı, ne zaman inceleyeceğimizi şaşırdık. Bütün bu söylediklerimin, ayın…

Geekliğin tek formu kesinlikle değil ancak büyük bir kolu, fantastik ve bilim kurgu yazınından geçiyor. Klasik edebiyat sevdalıları ve kitap kurtları için çoğunlukla hafif okuma olarak karşılanan bu alanların, geek dediğimiz karakter özelliğinin artık bir alt kültür olmaktan çıkmasından ve popüler kültürün tahtına yerleşmesinden sonra, yükselişe geçmeleri kaçınılmaz…

“Neden gülüyoruz?” sorusuna, biraz bilimsel biraz da yorumlarla cevaplar aradığım yazılar yazmaya başlayalı, bayağı bir zaman geçti. Neden güldüğümüze ilişkin açıklamalardan sonuncusunu içerecek olan bu yazı, bunlar sebebiyle biraz gecikti. Çünkü ilk olarak, bu serüvene çıkarken çoğu kişini güldüğü birçok şeye benim gibi bazılarımızın neden gülmediğini anlamlandırmam gerekiyordu;…