Yükle Gelsin!

Yazan: Kadir Yılmaz Çocukluğumda Fox Kids’te yayınlanan X-Men çizgi dizisini izlediğimden beri kendimi mutantlara çok yakın hissediyorum.  Bunun sebebi zihnimi kullanarak cisimleri oynatabilmem veya uçabilmem değil elbette.  X-Men, kendi temeline sonraları benim için çok daha büyük anlamlar taşıyacak olan iki kavramı yerleştirdiği için bende kıymetli: ayrımcılık ve öteki olmak. Fantastik…

Yazan: Mert Hepşen X-Men denince akla ilk ne gelir? Filmlerin popülist çabalarından ve Hugh Jackman’ın yarı çıplak pozlarının interneti süslediği alandan bahsetmiyorum, çizgi roman okuyan ve animasyonları seven insanların alanlarından bahsediyorum. Tabii ki Magneto’yla Professor X’in yarı pasif direnişçi / yarı saldırgan düşünsel çarpışmalarından bahsediyorum. Karakterlerin örnek alındığı tarihsel kişiler bile…

Yazan: Mert İdil İroni ne demektir bilir misiniz? TDK’daki anlamı: “Söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etme” olan bu sözcüğü; yapılmak istenilenin tam tersi gerçekleşmesi gibi özetleyebiliriz. İşte X-Men’in de son yıllarda başına gelene ironi demek çok yanlış olmaz bence. Marvel içerisinde kendisine koskoca bir evren yaratmıştır X-Men.…

Yazan: Onur Meriç Tekneci  Süper kahraman filmlerinin/dizilerinin fazlaca değer gördüğü bir dönemdeyiz. Artık yıllar önce hayalini kurduğumuz sinematik evrenler önümüze yavaş yavaş sunuluyorlar. Hatta belki artık o dönemi geçiyoruz bile denebilir. Ben de geçmişte bu karakterleri yan yana görmek için ölüyordum. Ancak her şey eskir ve artık hissediyorum…

Arrow kötülemeye başladığında ilaç gibi gelmişti the Flash. Hem taze bir kan olmuştu, hem Arrow’un ağır buhranlarından arınmıştı, hem de çizgi roman referanslarıyla falan gönlümüzü çalmıştı. O da trende uyup bu sezonuyla cıvıtmaya başlayınca gözlerimiz taze bir şeyler ararken Legends of Tomorrow fikri ortaya çıktı. Fikir çok cazip olmasa…

Çizgi romanların satışlarının iyi gitmediği aşikar. Her ay rakamlar açıklanınca, şampiyon Walking Dead’in arkasında kümelenen vasat hasılatlı işler çıkıyor insanın karşısına. Özellikle Marvel ve DC, kahramanlarının sinema ve televizyon dünyasındaki popülaritesine erişemiyorlar basılı medyada; ve bu erişememe de onları delirtiyor. Hazır dikkat bu karakterlerin üzerindeyken, yeni bir şeyler denemek, dikkat…

Ne kadar az orijinal hikaye kaldığını fark ettiniz mi Hollywood’da? Burada sadece konu anlamında orijinallikten söz etmiyorum. Başkalarının yaptığını yapmaya çalışmayan ne kadar az film kaldı, görebiliyorsunuz, değil mi? Her film ya dünyanın sonunu engellemeye çalışan kahramanları konu alıyor, ya da halihazırda sonu gelmiş dünyada var olmaya çalışan…

True Detective’in ilk sezonu, pek çok kişiye göre, Amerikan televizyon tarihinin en iyi işlerinden biriydi. Cary Fukunaga’nın yönettiği, Nic Pizzolatto’nun yazdığı ve başrollerini Woody Harrelson ile kariyerinde çok acayip bir rönesans yaşamakta olan Matthew McConaughey’nin paylaştığı ilk sezon; özel bir şeydi gerçekten de. Eşsizdi. Hatta o kadar özel…