2016’da dönüp Tim Burton’ın Batman filmlerini izlemek üzerine çok şey yazılıp çizildi bugüne kadar. Pek çok kişi, 1989 tarihli Batman’in ve onu takip eden Batman Returns’ün ilk izlendiği…
Bu satırların düzenli okuyucusuysanız, muhtemelen benim Gilmore Girls ile olan düzeyli nefret-aşk ilişkimle daha önce muhattap olmak zorunda kalmışsınızdır. Gilmore Girls, vakti zamanında CNBC-e’de haftalık yayınlanırken benim gönlüme…
Merhaba. Ben hayatımda hiç Twilight Zone izlemedim. Bu itirafı burada, hemen şimdi yapıyorum çünkü şu cümleyi desteklemeye ihtiyacım var: Twilight Zone’un ne kadar büyük ve önemli olduğunu anlamak için…
Hans Zimmer’ın bundan uzun yıllar sonra adını John Williams ve Ennio Morricone gibi efsane film bestekarlarının arasına yazdıracağından herhangi birinin şüphesi var mı? 1957’de Frankfurt’ta dünyaya gelen Alman müzisyen 80’lerde başladığı kariyerinde…
Apple şu sıralar finanssal olarak iyi bir konumda. Geçtiğimiz gün Tim Cook, dördüncü çeyrek kazançlarının tartışıldığı bir konuşmada açıkladığı rakamlarla bunu destekledi. 2017 mali yılının Eylül çeyreğinde Apple 52.6 milyar…
Yükle Gelsin!
Artık geekliğin ülkemizde de yavaş yavaş trend statüsüne doğru yükselmesinin pek çok avantajı var. Bunlardan beni en çok mutlu edenlerinden biri de kendine güven kazanan çizgi roman yayıncılarının sadece popüler karakterleri değil alternatif işleri de dilimize kazandırıyor olmaları. “Hazır Türkçe Basılmışken” serimizde incelediğimiz işlerde de -Saga gibi, Y: The Last Man gibi, American…
Hazır olun, size az sonra, parça parça, The Night Manager’ın ikinci bölümünü izlerken ne kadar muazzam bir keyif aldığımı; nasıl harikulade lezzetler tattığımı anlatacağım. Yanlış olmasın, henüz The Blacklist gibi “insaniyet namına” övülecek bir noktada değil Night Manager benim için. Çünkü hâlâ, çok niş ve spesifik bir lezzet açığını dolduruyor. Ama…
Bu eve kutu geyikleri kimden çıktı bilmiyorum, ama gerçekten her insan evladının içerisinde bulunan “sürpriz alma” hissiyatına o kadar cuk oturan bir fikir ki; her kiminse gerçekten kendisine yüz yılın inovasyonu falan ödülü verlimeli (dedim ve interneti, bilgisayarı icat eden adamlar Hakk’ın rahmetine kavuştular utançlarından). Gerçekten müthiş bir…
Ya yok, arkadaşlar, biz gelecekteyiz ya. Kusuruma bakmayın. Günümüz falan değil burası. Baya zaman makinesiyle geldiğinde görmek isteyeceğin bir dünyadayız. Sokaklarda kendi kendini süren arabalar var, internetten EŞYA indirebiliyoruz, görüntülü konuşmalar artık elimizin kiri oldu, otobüslerde koltukların arkasında ekranlar var (bence bu hâlâ çok önemli). Ha bir de yani, sanal…
Ben kötü bir film yapmak nasıl bir his çok merak ediyorum. Gerçekten. Hani öyle samimiyetsiz bir yaklaşımda değilim, hakikaten merak ediyorum ya. Çünkü film dediğin ha diye yapılmıyor ki. En hafifinen birkaç aylık; en karmaşığında birkaç yıllık bir süreç. Yani bana, göz var izan varsa, bir noktada yapan…
Geçtiğimiz günlerde Google’ın kendi kendini süren arabasıyla ilgili kanunen büyük bir eşik atlandığını, Amerikan otoyol kanunlarının yapay zekayı bir sürücü olarak hukuken kabul ettiğini size aktarmıştık; hatırladınız mı? Ben o haberi yazdıktan sonra, kafamda bu olaya logaritmik olarak artan bir şekilde daha da fazla şaşırmaya başladım. Yani gerçekten,…
Minecraft’ı bunun üzerine içerik üretenlerden başka düzenli olarak uzun süreli oynayan birileri var mıdır? Samimi soruyorum. Benim şahsi Minecraft tecrübem, hep bir grup arkadaş olarak birbirimizi gaza getirene kadar oyunu tamamiyle unutmak üzerine oluyor. Bir de arada, denk gelirsem, cebime Vita sürümünü alıp çıkıyorum yolda iki kutu üst…
88. Akademi Ödülleri resmen sahiplerini buldu. Gecenin bazı öne çıkan noktaları çok barizdi, örneğin Chris Rock’ın baya herkesi rahatsız etmek için sahneye çıkmış olması; bunu da takdire şayan bir şekilde başarması; sonradan çok konuşulacak şeylerden biriydi. Ama ondan da ziyade, biraz iade-i itibar senesi oldu. Ennio Morricone En…
Oscar’lar Amerikan sinemasının en prestijli ödülleri. Ama Hollywood’u takip edenler, spektrumun öteki tarafında bir de Razzie özülleri diye bir şey olduğunu da biliyorlar. Adını dilini dudaklarının arasına alıp üflemenin İngilizce karşılığı “Blowing a raspberry”’den alan ve 1981’den beri Amerikan sinemasının en kötülerini ödüllendiren Golden Raspberry Awards, 2016 ödüllerini…
Biz 90’larda çocuktuk. Ve 90’larda çocuk olmak, internetin ve bilgisayarın çok da fazla olmadığı bir dünyada; o esnada sokakta oynayacak arkadaşlarınız evdeyse monotonluğu kıracak tek bir şey olduğu anlamına geliyordu: Çizgi filmler. Televizyonda belirli saatleri vardı çizgi filmlerin. Şimdinin aksine, sadece çizgi filme ayrılmış bu kadar fazla kanal yoktu. Cumartesi…
