Yükle Gelsin!

Bugün burada, başından sonuna kadar beni şaşırtmayı başaran, inanılmaz keyifli birkaç saat sunan ve gerek hikâyesi gerekse de oynanışı ile beni kendine hayran bırakan Moon Hunters hakkında konuşmak için toplanmış bulunuyoruz. Haydi gelin, Moon Hunters nasıl bir oyunmuş, ne anlatıyormuş, nasıl anlatıyormuş, hepsini konuşalım sizinle! İlk Kayıt Noktası,…

Silmarillion Antolojisi’nde bugüne kadar hep evrenin içindeki olayları anlatıp araya biraz da Tolkien’in mektuplarından veya The History of Middle Earth adındaki on iki ciltlik seriden bilgiler sıkıştırmıştım. İşte, kitabın ilk taslağında böyleymiş, şunu şöyle tasvir etmiş, aslında böyle olacakmış ama değiştirmiş gibi küçük anekdotlar vermekten aşırı keyif aldığımı…

Animasyon filmlerini; hayatımıza güzellik katan, dünyanın adı konulmamış sekizinci sanat dalı görüyorum ben. Bu noktada yedinci sanat dalının sinema olduğunu varsayıyorum. Özellikle son yüzyılda karşımıza çıkan birçok sanat akımından emin değilim ama animasyon yapımlarının, diğer tüm sanat dalları kadar değerli olduğunu biliyorum. Yoksa Spider Man: Into The Spiderverse…

Kendimizi, yaşadıklarımızı ifade etmek için kelimelere sığınıyoruz. Onları uç uca bağlayarak içine kurulduğumuz dünyayı çevrelemeye çalışıyoruz. Oysa her ne kadar kelimelerin hâlâ en havalı icadımız olduğunu düşünsem de kabul edelim, her şey kelimelerin çapıyla ölçülmüyor. Örneğin o çok sevdiğimiz şarkının göğsümüze düşürdüğü yangını, kelimelerin büyüsüyle aktarabiliriz çevremize. Ancak…