Yazan: Deniz Gizem 1. Jabba the Hutt Jabba’nın ölümü, hikayeye kattığı şeyden ziyade, taşıdığı anlam açısından önemli. Jabba, sümüklü, şişko bir mafya ve serinin son filmi olan Return of…
Nasıl atladım ben bu diziyi? Son iki üç senedir yaptığı orijinal dizilerle bir anda piyasaya fırtına gibi giren Netflix’in eseri olmasına, üstüne üstlük bu senenin Aralık ayında başlayacak…
Soundgarden’dan, Temple of the Dog’a, Alice Mudgarden’dan, Audioslave’e; solo işlerine, garip coverlarına, canlı performanslara, enteresan çıkışlara, elektronik albümlere, pop şarkılara, grunge’a, alternative metal’e, melodilere ve ritmlere; Chris Cornell’in hayatında şarkıya dair ne…
Bu haber, birebir yukarıda gördüğünüz başlıkla bizim mail kutumuza bir basın bülteni olarak düştü. Durum, bize iletildiği kadarıyla, şu şekilde vuku bulmuş: “Ülkemizde 8 Eylül’de vizyona girecek EMOJİ…
Hatırlıyorsunuz, bizim öve öve bitiremediğimiz Mad Max: Fury Road’ı bir o muhteşem turuncu-turkuvaz tonlarıyla izlemiş, ardından George Miller’ın “Ya aslında en iyi versiyonu siyah beyazdı da satmaz diye yapamadık”…
Yükle Gelsin!
Kevin Feige El Capitan Theatre’ın sahnesine çıkıp, arkasındaki sahte Serpent Society logosunun aslında “Civil War” olduğunu duyurduğu andan, bugüne kadar hemen hemen hepimizin aklında aynı soru vardı: Bu neyin iç savaşı? Çizgi romanlarda mesele süper kahramanların kimliklerinin gizli olması üzerine dönüyordu; devlet New Warriors’ın yediği halt sonrasında süper…
Ben çocuktum, Need for Speed dünyanın en büyük yarış oyunu markasıydı. Ne Gran Turismo bilirdik biz PlayStation 1 sahibi olmayan fakir gençler olarak, ne de daha piyasada Forza, Burnout, GRID gibi markalar vardı. Need for Speed’i alır, El Nino’yu hileyle açar, polislerden kaçardık. Dahasını da bilmezdik. Sonra Need…
Bunun açık bir tespitini yapmak istiyorum, ama bir yandan da deli gibi zorlanıyorum çalışırken. Film stüdyoları, Marvel’ın da etkisiyle artık neredeyse sadece “hanedan” diye çevirebileceğimiz franchise’lara odaklanmayı tercih etmiş vaziyetteler. Bunun önceki “seri” filmlerden, ya da “üçlemelerden” ince bir farkı var. İnanın, bu fark film sayısında mı yatıyor,…
Bugün bir şey fark ettim. Disney bir döngü firması. Gerçekten. Bakın, adamlar yeni bir fikir ortaya atıyorlar, bunun filmini yapıyorlar, çok tutuyor. Ondan sonra devamını çekiyorlar, yan filmini yapıyorlar, oyunu çıkıyor, minderi satılıyor, donunu giyiyoruz derken her sene yeni bir ürünü çıkıyor bu markanın. Bir noktadan sonra o…
Genel olarak çok sevilmeyen bazı filmler var şu dünyada. Ne zaman bahsi açılsa herkes önceden ağız birliği etmişçesine “ya hakikaten ne kötüydü be!” diye giriyor söze, başlıyor gömmeye. Ben de bu filmlerin pek çoğuna gömerken hunharca muhabbete katılıyorum elbette. Pek çoğunda benim de söyleyecek bir şeylerim, edecek bir…
Küçükken çok detay içermeyen, masalsı hikayeler pek çekici gelmezdi bana. İlla ki tüm detaylarıyla şekillenmiş, ayakları sapasağlam yere basan hikayeleri severdim. Büyüdükçe, artık yorduğundan mıdır nedir, daha hafif, çocuk masallarındaki tam olarak ne olduğu belirsiz dünyaları merak eder oldum. Tabi çocuk masalları derken basit ve klişe hikayelerden ziyade…
Televizyonun ilk dönemlerine dönüp bakmak hakikaten delicesine acayip, çılgıncasına garip bir iş. Amerikan kanalları bir bir kurulur, bu yeni medyumun ne işe yaradığı hafiften çözülmeye başlanırken orada olanlara pek bir imreniyorum doğrusunu söylemek gerekirse. Bugün izlediğimiz çoğu -sadece dizi değil, film, oyun, çizgi roman dahil- şey o zamanın…
Bir internet sitesi var, belki duymuşsunuzdur, “DC Bugün Aptalca Bir Şey Yaptı Mı?” diye. Belki size çok taraflı gelecektir, ama dünyanın en hakkaniyetli sitesi olabilir kendisi. Zira bizim çoğu zaman geek geek tartıştığımız “Batman mi Iron Man mi?” gibi sorulara takılmıyor bu site. Daha ziyade yönetimsel problemleri anlatıyor.…
Ne Batman v. Superman: Dawn of Justice, ne Suicide Squad, ne DC’nin çıkartıp çıkartabileceği herhangi bir animasyon Batman filmi önemli değil. Hiç değil hem de. Zira bu senenin en güzel Batman filmi 26 Haziran’da çıkacak ve başrolünde de Bruce Wayne yok. Miles Scott var. Nam-ı diğer, Batkid. Gotham…
Video oyunlarının 1980’li ve 90’lı yıllarda olduğu gibi erkek egemen bir mefhum olmadığının farkındayız, değil mi? Zaten tüm bu GamerGate ve türevi sıkıntılar da buradan çıkıyor. Video oyunları artık bir zümreye ait, niş bir hobi değil. Video oyunları bir sanat dalıyla bir eğlence aracı olma arasında gidip geliyor…
