Yükle Gelsin!

Anneannem mesleğimi sorduğumda verebileceğim net bir cevap yok, ama hazır burada biz bizeyiz; bu soruyu bana sorduğunuzu varsayarsak, fena hâlde abartı bir tanım koymamda sıkıntı yok herhalde: geek dünyasının nabzını ölçmek. Sinema, çizgi roman, dizi, kitap, oyun gibi şeyleri tutkuyla tüketen insanların tepkilerini ve o tutkuyu üretime dökmüş kişilerin yaptıklarını takip etmek,…

Geek Muhabbeti ekibi, Ghostbusters fragmanının çıkardığı infiale de, o infialin arkasında yatan fragmana da baktı, “ne bu infial be?” dedi; fragmanı yorumladı, infiali yorumladı. Yeni Ghostbusters filminden neler bekliyoruz? Paralel evren mi, Bill Murray’ler filmde n’apıyor, farklı ne yaparlar? Hepsini cevapladık. Buyurun efendim, iyi seyirler! https://www.youtube.com/watch?v=Ua0oLJHGdzA

Gerçekten şu son üç gündür Ghostbusters meselesiyle ilgili kafa patlatıyorum. Neresinden tutsam, husus elimde kalıyor açıkçası. Fragmanı döndüre döndüre sekiz kere falan izledim. Farklı farklı argümanları okudum. Hiçbir şekilde, fragmanın sahip olduğu abesle iştigal dislike oranını “Niye kadınlarla ya?” sorusundan öte bir şeyle açıklayamıyorum. “Gençliğimize dokunmayın” hissi desem; birincisi, tepki verenlerin yüzde yetmişi…

Yazıya ufak bir itirafla başlayacağım. Netflix’in 2015’te yayınladığı Daredevil dizisini anca şu günlerde seyretmeye başlayabildim. Başlama sebebim de Matt Murdock’u merak etmemden ziyade dizinin ikinci sezonunda Marvel’in en sevdiğim karakteri Punisher’a odaklanılacak olmasıydı. Frank Castle sahneye davet edilmeseydi Daredevil’ı daha yıllarca oturup seyretmeyeceğime eminim. Özel bir sebebi yok,…

Geçtiğimiz günlerde bu sayfalarda sizlere American Crime Story övmüştük hatırlayacağınız gibi. American Horror Story ekibinin yaptığı ve ilk sezonu O.J. Simpson davasına odaklanan dizi, bizce baya iyi. 8 Mart günü dizinin altıncı bölümü yayınlanacak ve biz, sabırsızlıkla bekliyoruz. Yalnız, bugün, bu satırları diziyi övmek için yazmadık. Bugün, çok acayip bir…

İş sinema filmlerine gelince Sony’nin nasıl bir kafa yapısına sahip olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum. Hani çoğu kötü fikrin yapımcılara nasıl mantıklı geldiğini anlayabiliyorum, nereden ne medet umduklarını falan kavrayabiliyorum ama konu Sony olunca bir türlü kafam almıyor. En son hala kötü bir fikir olduğuna inandığım Men in Black – 21…

Joseph Gordon-Levitt’i sevmemek imkansız gibi bir şey. Zaten sempatik görünümüyle size sevilebilir bir adam olduğu izlenimini direkt, ilk bakışta veriyor. Her röportajında içten ve samimi bir şekilde konuşuyor olması da kendisine kanımızın daha fazla kaynamasını sağlıyor. Sonra oynadığı filmlerde gereğini layığıyla yapması, karakterlerin hakkını vermesi de başka bir artı.…