Power Rangers’ın an itibariyle bizim çocukluğumuza damga vurmuş versiyonunun (ve onun yanında birkaç zilyar yan versiyonunun) Netflix’te bulunması iyi bir şey olmadı. En azından, markayı tekrar diriltip bir…
Sene olmuş 2014, 2015’e ufaktan göz kırpıyoruz. Zannetmiyorum ki Geekyapar okuyucuları arasında The Walking Dead’in en az bir bölümünü meraktan izlememiş, onu da geçtim çok övülen oyununa bir…
Şimdi bir gözlerinizi kapatın. Düşünün. Bir Sony yöneticisisiniz. Dünyanın en büyük süper kahramanlarından birinin film hakkını almış, on senede beş film çıkartmışsınız. Lakin gelin görün ki sonlara doğru…
Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz haftalarda HBO’nun bir değil, iki değil, üç hiç değil; toplam dört Game of Thrones yan dizisi hazırlığında olduğunu ve bunların hepsinin Martin onaylı, Benioff-Weiss gözetiminde, bir anlamda Westeros “külliyatına” bağlı işler…
Family Guy’ın yaratıcısı, başyazarı ve en popüler üç karakterinin seslendirme aktörü Seth MacFarlane enteresan bir adam. Animasyon sektörüne çok küçük yaşta girmiş, epey klas bir okulu klas bir biçimde…
Yükle Gelsin!
Ağızda muhteşem hazırlanmış bir kek gibi dağılan ismi haricinde benim yeni Planet of the Apes filmleriyle tek bir problemim bile yok. Hikayenin yavaş yavaş gidişatı, hem maymun, hem de insan tarafını muazzam bir şekilde ayarlayarak anlatması; aksiyonu da, dramayı da tadında vermesi, yarattığı dev mitolojinin temel taşları hissi……
Hayatta üç şeyden emin olabilirsiniz; ölüm, vergiler ve bir gün Disney’nin eğlence sektörün tamamen hükmedeceği gerçeği. Bundan kaçış yok. Amerikalı megaşirket şu anda bile zaten sevdiğimiz üç şeyden ikisinin fikri mülküne direkt olarak sahip. Sadece Marvel, Star Wars, Pirates of the Caribbean, Mickey Mouse gibi şeyler değil bunlar.…
Woody Allen’ı Woody Allen yapan şeylerden biri onun alametifarika paniği, endişesi, sinir bozukluğudur değil mi? Biz öyle biliriz en azından. Filmlerinde daima bir şeylerden endişelenen, kafayı bir şeylere takan, cümleleri kurarken kekeleyen, ani ve fevri hareket eden karakterler geçer gözümüzün önünden. Bunlar izlerken çok sempati duyduğumuz karakterler, hikayeleri…
Uzun süredir profesyonel olarak eğlence sektörünün haberlerini takip etmenin avantajlarından biri de şüphesiz olanları yüzeysel seviyeden biraz daha derinlemesine görebilme meziyeti şüphesiz. Hollywood garip bir yer. Çok az zaman, çok az kişi söylediği şeyi birebir kast eder hâlde oluyor genel olarak. Yüzde doksan o lafın altında başka imalar,…
Bu sezon bizi çok üzdü Arrow. Önceki 2 sezonda da mükemmel bir dizi değildi ama kendi klasmanına göre gayet iyi götürüyordu. Greg Berlanti ve Andrew Kreisberg’ün yapımcılıktan çekilip The Flash’e odaklanmaları ve resmen Arrow’un tüm yükünü Marc Guggenheim’ın omuzlarına bırakmaları sebebiyle mütemadiyen çemkirdiğim bir dizi haline geldi. Yoksa…
Neresinden bakarsanız bakın, Natalie Portman’ın kariyerine hayran olmamak mümkün değil. Bunu sadece kendi çok çeşitli filmografisi için söylemiyorum; ama emin olun, o da dev bir alkışı hak ediyor. Star Wars, Thor, V for Vendetta gibi büyük çaplı “geek” filmlerinde boy gösterirken bir yandan da Closer, Paris, Je t’aime,…
Benim fikirlerimi artık az çok biliyorsunuz. Captain America: Civil War’ın fazla şişman olabileceğine dair çok delicesine içimde büyüyen korkular var. Avengers: Age of Ultron ile ilgili zaman geçtikçe en affedemediğim şeyin bu olduğuna daha net karar verdim zira. Ultron’un beklediğimin aksine daha komediye yatkın bir kötü olması filmin…
Constantine’in iptal haberini yazarken süper kahraman dizilerini ve reytinglerini de inceleme şansı buldum. Gördüğüm rakamlar zaman zaman beni şaşırtmakla beraber, kanalların yaklaşımlarını anlamam konusunda oldukça yardımcı oldu. Bugün CW’nin en fazla reyting yapan dizisi Flash’la kafa kafaya giden Constantine’i iptal eden NBC ile, çizgi roman adaptasyonları içinde en az…
Daha önceki yazılarımda da hep olumlu bahsettim Fox’un sessiz sedasız yaptığı işlerden. Başta dönemine göre başarılı filmleriyle açtıkları yolda MCU modelini de güzel bir şekilde özümseyerek daha geniş bir X-Men evreni yaratmak için kolları sıvadılar. Halihazırda gösterime girecek dört filmleri olsa da, daha sonrası için de farklı planlar…
Futbol oyunları söz konusu olduğunda garip bir maziye sahibim açıkçası. Yirminci yüzyılda, hepimizin FIFA oynadığı o muhteşem 96-2000 arası döneminde ben de Rockefeller Skank’e kopuyor, “acaba bir sonraki FIFA’nın kapağında kim olacak” diye mahalle arasında bahis toplamaya çalışıyordum. Sonra Japon spikerleriyle Winning Eleven girdi hayatımıza. Tek tek arkadaşlarımı…
